Karla karışık baharın bütün güzelliğini ruhuma doldurduğum Erzurum seyahatimin duraklarından birisi de, TRT Erzurum Bölge Radyo'su oldu. Gazete yazarlığımdan oyun yazarlığıma kadar bir sürü meşgalemi konuştuk. Laf bir ara döndü dolaştı, günlük gazetede ne yazılıra geldi. Bana göre cevabı basitti, 'o gün ne olup bitiyorsa o yazılır.' Spiker bu cevaba itiraz etti, 'sanatın insanın yüreğine esen rüzgarıyla dolu olanların, gündemde yok diye sanata sağır kalmaları doğru değil' dedi. Ben kem küm ettim, aslında haklıydı. İşte bugün gündemin bütün şatafatına rağmen, benim daha önce eleştirdiğim bir konuda, Müjdat Gezen'in anlaşılmaz tavrı üzerine yazmak istiyorum. Bu şekilde hem sanattan hem de gündemden kopmamış olacağım. Olayı hatırlarsınız Trabzon Devlet Tiyatrosu'nda Sahnelenen Haşmet Zeybek'in oyununa, Yönetmen dramaturgi çalışması adı altında Başbakan'ın meydanlarda söylediği bir takım sözleri eklenmiş ve oyun sanatsal yönünden çok bu garabet eklentileriyle gündeme gelmişti. Ben de bunu oyun yazarının yaratıcılığına hakaret olarak kabul etmiş ve eleştirmiştim. Müjdat Gezen ise, meseleyi sansür olarak algılamış ve Devlet Tiyatrosu'nda parayı Bakanlık karşıladığı için, böyle bir uygulama olmuştur düşüncesinden hareketle, kendisine verilen 30 bin YTL yardımı geri çevirmişti. Bu konuda Bakanlık, benim görüşlerime paralel açıklamalar yaptı, meseleyi 'oyun yazarının telif haklarını ihlal ve seyirciye saygısızlık olarak niteledi.' Sonuna kadar haklıdır! Bunu bir çokbilmiş olarak değil, Dramatik Yazarlık (oyun yazarlığı) mektebinde öğrendiklerimden hareketle söylüyorum. Bütün bunları Müjdat Gezen bilmez mi? Bilir elbette! Birkaç sene parasına kanıp, üstün performans gösterdiği 'Cennet Mahallesi'nde oyunculuk hünerlerini göstermesi, tiyatroculuğu unuttuğu anlamına gelmez. Olsa olsa para konusundaki hassasiyetini ortaya koyar.
MÜJDAT GEZEN ŞOV
Müjdat Gezen, bunca yıllık tiyatroculuk (özellikle bu kelimeyi seçtim.) geçmişinde, Türk Tiyatrosu'na ne kazandırmıştır bunu kendisi anlatabilir, ancak bu hareketiyle bütün yaptıklarının toplamı kadar hata yapmıştır. Biz durmadan 'çekin ellerinizi sanatın üzerinden' diye bağırıp durmuyor muyuz? Sanata yaratıcısının ötesinde değen bütün elleri 'kirli eller' olarak nitelemiyor muyuz? Çelişmeyelim kendimizle, işimize gelen müdahalelere iyi, diğerlerine kötü deyince inandırıcılığımız kalmıyor. Ben de durumdan hareketle bir tahminde bulunayım, Müjdat Gezen sırf siyaset yapabilmek için, zaten az bulduğu yardımı reddetmiştir. Bu vesileyle de 30 bin liradan daha fazla edecek kadar Medyanın gündemine gelmiştir. Bu operasyon reklam kokuyor diyorum anlayacağınız! Bay Müjdat Gezen, lütfen tiyatroya yazık etmeyin, tiyatro zaten ayaklarının üzerinde duramıyor. Millet, dramaturgi nedir, metne nasıl müdahale edilir bilmiyor diye vurmayın abalıya, yazıktır. Bu işin tek faydası, paranın bir kısmının Bademler Köyü Tiyatrosu'na gitmiş olması, helal olsun.