Görev yaptığı Gebze Meslek Yüksek Okulu'nda son dersini vermiş, Türkçe'nin nasıl da yaman yahşi bir dil olduğunu belki bininci kez anlatmıştı genç öğrencilerine. İnci dizer gibi kurduğu cümlelerin arasına nadide mısralar serpiştirmiş, en büyük şairlerin en görkemli dizelerini tanık göstermişti çocuklarına.

VAKİT TAMAM
Sonra ders bitti, sınıf dağıldı. Kocaeli Üniversitesi Türk Dili Bölümü Başkan Yardımcısı Kamer Kaya'nın da okuldan ayrılıp eve gitme vakti gelmişti artık.
Mütevazı odasından şapkasını ve paltosunu aldı, giydi ve bahçe boyunca gördüğü herkesle içten selamlaşmalar yapıp çıktı kampüsten.
Daha birkaç adım atmıştı ki nereden çıktığı anlaşılmayan bir minibüs tüm hızıyla çarptı Kamer Hoca'ya. Metrelerce havalanan yorgun beden toprağa düştüğünde zaten ölüme kıl payı yakın gelmişti o.

KURTULAMADI
Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtulamadı. Makinelerin de yardımıyla ancak 1 hafta dayanabildi ve sonra göçtü bu dünyadan.
Ama sonrası ölümden beter bir hallerdi. Çünkü cenazesi memleketi olan Erzincan'a bir otobüsün bagajında gönderildi. Üniversitesi bırakın uçakla nakletmeyi, taşınmasına yardımcı olacak bir ambulans bile tahsis etmedi çünkü.

NE FAYDA?
Ailesi ve meslektaşları üniversite yönetimine tepki gösterdi ama ne faydaydı artık. Kamer Hoca'nın eşi, bir otobüs firmasından bilet alarak can yoldaşını 14 saatlik bir otobüs yolculuğuyla götürdü. "Kendimi kötü hissettiğim için okuldaki törene bile katılamadım. Ama eşimin cenazesini bagajında taşıyan bir otobüsün yolcu koltuğunda seyahat etmenin acısı anlatılır mı?" diyordu yakınlarına.

35 YAŞ...
Evet, "O güzelim adam, güzelim ana dilimizin nasıl yaman yahşi bir dil olduğunu bıkıp usanmadan anlatmıştı öğrencilerine" dedim ya.
Araya serptiği şiirlerden en sık kullandığı ise Cahit Sıtkı'nın 35 Yaş şiiriydi. O dizelerin bir yerinde "Neylersin ölüm herkesin başında" diyordu şair ama ölüm sonrasının böyle duyarsızlık iklimi yaratması da başka bir acı gerçekti. Haa bir de acı rastlantıya bakın ki yolun yarısı sanılan çağında dünya yolculuğunu bitiren Kamer Hoca henüz 35 yaşındaydı.