İstanbul Tıp Fakültesi'nde Prof. Dr. Sami Zan adında müthiş bir anatomi hocası varmış.
Öğrencilerine bir şeyler öğretebilmek icin resimler, gazete parçaları, maketler, öğrenciden canlı modeller, eline ne geçerse kullanırmış.
Sıraların üzerinden oraya buraya atlarken bir yandan da aşağıdaki sözler çıkıverirmiş ağzından...
***
İşte o sözlerden bazıları:
1. Yıkılmayan ağacın yeri belli olmaz!
2. Hıyara kıyasla turba şükür!
3. Meyvesi çamura düşüyor diye ağaca mı lanet edilir?
4. Hekim hastasını nadiren tedavi, genellikle teselli eder.
5. Üniversiteye girip de çıkamayanlara profesör denilir.
6. Okumak sanatı esasları hatırlamak, ayrıntıları unutmaktır.
7. Bence en acınacak insan, görevinde ücretten başka bir şey alamayandır.
8. Hayat denklemi: Çalışma (10) x Doğruluk (10) x Bilgi (10) x Güzellik (10) x Şans (0) = 0
9. Biz sidikle pislik arasından dünyaya geldik, öğünmemiz nedendir?
10. Hayat, üstü pamuklarla örtülü bir kazık tarlasıdır.
11. Hayatta bütün setler üzerinden geçilmek için yapılmıştır, önünde durulmak için değil!
12. Dilediğin gibi yaşa, nasılsa öleceksin!
13. Yükselmek için kendi ayaklarınızı kullanın, başkalarının sırtını ve ellerini değil!
14. İyilik belki unutulur ama ölmez. Kötülük ölür ama unutulmaz.
15. Göz medeniyetler yapar fakat medeniyetler göz yapamaz.
16. Moloz alma adam al. Adam yoksa hiç kimseyi almamak hırdavat almaktan iyidir.
17. Sevmek oturup birbirine bakmak değil, belki beraberce aynı yöne bakmaktır.
18. Söndüremeyeceğin ateşi yakma!
19. Yaşlılık gözlerde başlar, genital organlarda biter.
20. Gülme bunlara, doktor gülmez, tebessüm eder!
21. Herkesin ter kokusu ayrıdır, parmak izi gibidir.
22. Yüksek makamlar yalçın kayalara benzer. Oralara nadiren kartallar, çoğunlukla kertenkeleler çıkar.
23. Yolun ilerisini göremiyorsanız dönemece gelmişsiniz demektir.
24. Aşk hayatta her yaşta insana musallat olan bir hastalıktır.
25. Kader size bir limon verdiyse, ondan limonata yapacaksınız!
Prof. Dr. Sami ZAN Kaynak: İstanbul Tıp Fakültesi 1985 Yıllığı, s. 474-475