Nasreddin Hoca'nın bir fıkrasında "el elin cüzdanını ıslık çala çala arar" denir ya, durum aynen böyledir. Kimi (özellikle ulusalcı denen kanattan) yazar, çizer, ekonomist, fikir adamı, eylem adamı, iş adamı, akıl adamı olduklarını iddia eden zatı muhteremler var ya, işte onlar; "AK Parti'nin kapatılması için başlatılan sürecin ekonomiye hiç etkisi yoktur" iddiasını sürekli dile getirdiler. Neden? Süreç devam etsin, sanal ile gerçek birbirine karışsın, bir anlamda halk arasında gerçeğin ötesinde bir hava doğsun.
İş böyle götürülmeye çalışılmıştır da ne olmuştur? Onlar için tam bir fasarya, sokaktaki vatandaş için tarifi imkansız acılar! Sonuç; enflasyon çift haneli! Gözleri aydın.

YAZIK OLUYOR
Çünkü yaşananlara, hukuk gözlüğünü çıkarıp, siyasi ikbal gözlüğüyle bakanların, 'Mahkemeyi etkilemeyin!' derken bile ne kadar samimiyetsiz oldukları, her yaptıkları milletin başına balyoz gibi indikçe ortaya çıkıyor. Yazık oluyor! Ancak istedikleri enflasyonun çift haneli olmasıysa olmuştur. Gözleri aydın!
Elbette, yüzde 47 zaferinden sonra, beklenen hızla reform paketlerini hazırlayamayan, her kesimin gerekli gördüğü Anayasa değişiklik paketini bu süreçte Meclis'e getiremeyen, birinci iktidarlarında büyük emekler vererek bir noktaya getirdikleri AB sürecini, kimi yanlış ya da ağır hamlelerle durağanlaştıran AK Parti iktidarının da, çift haneli enflasyonla yeniden yüz yüze gelmemizde ciddi kusurları vardır. Bir an önce ekonomi ve AB'yi gündemin birinci maddesi haline tekrar getirmelidirler.

EVRENSEL HUKUK...
Muhalefete gelince, onların da bu toplum adına sorumlulukları olduğunu hiç akıllarından çıkarmamaları gerekir. Muhalefet 'sorumsuz' değil 'sorgulayıcı' olmalıdır. 'Tıkayıcı' değil 'ufuk açıcı' da elbette. Tablo nasıl, tam tersi! Bu arada sevinecek olanlar çoktur, tekrarlayalım; enflasyon çift haneli, gözünüz aydın!
Dünyadaki global kriz malum, sıcak para diken üstünde, istikrar her zamankinden daha önemli. Elbette dış dünyanın ülkemize etkilerini görmezden gelemeyiz, ancak son yirm i günde yaşadığımız sürprizlerin de tesirsiz olduğunu söylemek, abes olur. Yapılması gereken, bu ülkenin fakir insanını daha da fakirleştirmemek, işsiz çocuklarımızın sayısını artırmamak, küçük ve orta ölçekteki esnafımızın kapısına kilit vurmasını engellemeye çalışmaktır. Yoksa yık mak yapmaktan çok kolaydır. Zor olan enflasyonu tek haneye taşıyıp orada tutmak, füze gibi fırlatmak için akıl sahibi olmaya gerek yok! Pazarda fiyatlar artmış, lokantalar ufak zamlar yapıyor, ev sahipleri gözlerini açmış bekliyor, şimdiden esnaf etiketleri düzeltmeye başlamış bile. Vatandaş ise mahzun seyrediyor.
Fırsatçılar ayağını denk alsın. Hükümet bu işlere konsantre olsun. Muhalefete gelince, şu kendi uydurdukları 'halka sağır muhalefet' tekniklerinin işe yaramadığını anlayıp, oyunu demokrasinin ve evrensel hukukun kurallarıyla oynamaya başlasınlar artık!