Çökene Köyü Muhtarı Mehmet Balı (75) Daha 1987 yılına kadar 250 kişiydik. Geçimimizi tarım ve hayvancılıkla sağlıyorduk. Bursa ve Soma'ya yerleşmeye başladı halk. Ana neden susuzluktur. Yılar önce de zaten şu gördüğünüz alanları cılız bir su kanalıyla suluyorduk. Ne kanalı, ipince bir borudan akardı su. Alt yapımız yok yani. Düşünün bulunduğumuz yer İstanbul gibi, İzmir gibi, Bursa gibi büyük merkezlerin ortasında. Bütün olanaklar kentlere ve belli başlı merkezlere yığıldı. Bakın 10 kilometre aşağımızdan geçiyor Ankara-İzmir tren hattı. Bizim oraya ulaşacak yolumuz yok. Eskiden de hastalarımızı o istasyona sırtımızda ya da at üstünde taşırdık. İl Özel İdaresi ve Valilik'le görüşmeler yaptım, dilekçeler yazdım. Ama bir sonuç alamadım. Çaresiz, 'köy' statüsünden çıkaracaklar bizi. Çocukken yüzük oyunu oynardık, mendil kapmaca oynardık buralarda. Tepelerdeki kayaların üzerine tuğla kırıklarıyla çizer 9'lu dama oynardık. Yüzük yuvarlama oynardık mendillerimizin üzerinde. Ben buradan hiçbir yere gitmeyeceğim. İki torunuma bakıyorum. Babaları akıl hastalığına yakalandı, anneleri bırakıp çalışmaya gitti. Taşımalı eğitimde okuyorlar. Onlara ben bakıyorum. Bir kolum felçli. Ama ben buraları bırakıp hiçbir yere gitmeyeceğim. Tek başıma da kalsam yine gitmeyeceğim. Burada doğdum burada ölmek gömülmek istiyorum.