Veraset ve intikal vergisi kaldırılıyor. Verasetten alınan vergi tamamen kaldırılırken, ivazsız intikaller gelir sayılacak. Veraset ölüme bağlı olarak geçen miras, ivazsız intikal ise yarışmalarda kazanılan, çekilişlerde çıkanlar ile bağış yoluyla elde edilen mal ve para demektir. İvazsız intikal bir şeyin karşılıksız olarak bir başkasına geçmesidir.
Tasarı yasalaşınca, veraset yoluyla ne kadar mal geçerse geçsin hiç vergisi olmayacak. Ama bağışlarda, yarışma ve çekiliş ikramiyelerinde öyle değil.
Örneğin, bir yakınınız size bir ev bağışlarsa o sizin geliriniz olacak. Ama bağışlayan için gider olmayacak. Oysa o ev zaten vergisi ödenmiş bir kazancı temsil etmektedir. O zaman bir gelirden iki kere vergi alınmış olur. Gelirin özelliği bir tarafın geliri olan bir unsurun diğer tarafın gideri olmasıdır. Veraset ve intikal vergisi ile gelir vergisinin farkı da budur.
Veraset ve intikal vergisi kaldırılınca milyonlarca uyuşmazlık sona erecekmiş. Kaç uyuşmazlık olduğunu bilmiyorum, ama biliyoruz ki uyuşmazlığın çok olduğu her konuda vergi kaldırılmıyor. Ayrıca geçmişte ödenmesi gereken bir vergi ödemeyenler için kaldırılırsa ödeyenlere ayıp olmaz mı?

Alışmışlar bir kere
TÜSİAV'ın işadamlarıyla görüşerek yaptığı anket sonucunda işadamlarının yüzde 75'inin birikmiş SSK prim ve vergi borçları için barış istedikleri anlaşılmış.
Veraset vergisinde de barış olacakmış ya!
Alışmışlar bir kere.
Boşuna dememişler "alışmış kudurmuştan beter" diye.

Kim kime sitem etti?
Emekli maaşının alt sınırı ücretin yüzde 35'i oluyor. Varılan sosyal mutabakat gereği bu sınırın evli veya çocuklu çalışanlar için yüzde 40 olması için öneri verildi. Öneriyi iktidar partisinin milletvekilleri reddetti. Sosyal Güvenlik Bakanı da muhalefete sitem etti.
Niye onlara?
Görüntü bozuktu, kurtarmak için!

Krizin faturası
Krizin faturası çalışana çıkıyormuş, Motorola 2.600 kişiyi daha işten atıyormuş.
Krizin faturasını ne zaman zengin ödemiş ki?

Enflasyon kimin işi?
Devlet Bakanı Tüzmen, enflasyon yüksek çıkınca Merkez Bankası'na kızmış.
Sanki enflasyonu düşürmek tek başına Merkez Bankası'nın işi, kendisi de bu ülkenin Bakan'ı değil, tribünde seyirci!
Maksat yine görüntüyü kurtarmak!