Fenerbahçe oyuna herkesin beklentilerinin aksine baskılı oynayarak başladı. Beşiktaş'ın maç başlar başlamaz oyunu rakip kaleye yıkıp, pozisyonlar bulması bekleniyordu. Fakat aksi oldu. Fenerbahçe her hattıyla maça ağırlığını koydu. Dalga dalga Beşiktaş kalesine gelmeye başladı. Kazım'ın ortası Alex'in kafasıyla buluşunca tüm stadın olduğu gibi televizyonların başındaki milyonlarca kişinin de işte geliyor dediği gol gelmiş oldu. Golden sonra F.Bahçe kabuğuna çekilip rakibinin üzerine gelmesini bekledi. Chelsea maçını da düşünerek çok fazla yorulmadan işi bitirmek istedi. Bu da bir taktikti. İlk defa böyle kritik maçta 11'de forma giyen Maldonado basit ve hatasız oynayarak dikkat çekti. Alex için fazla söz söylemeye gerek yok. Yine çok etkiliydi. Dün akşam Lugano'nun dengesizliği mevzubahisti. Pozisyon hatası belki yapmadı ama yanlış çıkışları ve 1-2 ıskasıyla F.Bahçeliler'in yüreğini ağzına getiren adam oldu. İnönü'de dün resmen bir skandal yaşandı. Herkes biliyor ki F.Bahçe en çok ölü vuruşlarda etkili oluyor. Ama bunları yapmak ne mümkün. Alex 2 adım gerilip korner atamıyor. Çünkü arkasında bir polis ordusu var. Tribünle arasında 3-4 metrelik bölgeyi de polisler doldurmuş. Bu nasıl iştir, nasıl mantıktır anlamak mümkün değil. Takımın iyi oynayıp önde olduğu dakikalarda Zico anlaşılmaz bir değişiklik yaptı. Uğur'un yerine Semih'i alıp çift forvete döndü. Boşaltılan sol kanattan yenen kontratak golü skorun eşitledi. Ama bu senenin müthiş ikilisi Semih-Alex kombinasyonunda Alex'in mükemmel vuruşu F.Bahçe'ye hayat getirdi. Lig devam ediyor. Beşiktaş maçı unutulmalı, önümüzdeki Chelsea maçına konsantre olunmalı.