Şu bir gerçek ki Euro 2008'deki maçlara tam hazır hale gelmemiz için çok daha fazla beraber olmamız ve çok daha fazla maç yapmamız gerekiyor. Bu tür maçlarda ne durumda olduğumuzu saptamamız pek mümkün görünmüyor. Fatih Terim'in çıkarttığı kadro aslında güzel. Ümit Milli Takım'dan gelip ilk defa A Milli Takım formasını giyen gurbetçi Ceyhun'a haliyle dikkat ettik. Çok iş düşmedi. Fiziği iyi, topla yumuşak ve teknik. O bölgede adama ihtiyacımız var. Umarım aranan ilaç Ceyhun olur. Saha şartları çok kötüydü, zemin berbattı. O yüzden maçın başlangıcında çok acemice hareketler yaptık. Neredeyse 25 dakika rakip kaleye gitmedik. Çok top kaybıyla oynadık. Topa bir türlü sahip olamadık. Hamit'in sakatlanıp Sabri'nin oyuna girmesiyle sağ kanat biraz daha hareketlendi. Şablonumuz 4-4-2 gibi görünsede oyun içinde sürekli değişkenlik arzeden bir sistem içindeyiz. Bu da finallerde kesinlikle uygulamamız gereken bir durum. Top rakipteyden Gökhan ileride tek santrfor gibi gözüküyor. Ama bizdeyken Tuncay, Nihat, Serdar Özkan hatta Aurelio gibi futbolcular Gökhan'ın yanına yardıma gelip ofansta zenginlik sağlıyorlar. Bu futbolcuların teknik özellikleri iyi olduğundan ortasahadan çıkışta sıkıntı yaşamıyorlar. İşte Tuncay'ın attığı gol bu şekilde gelişen bir goldü. Yalnız burada dikkat etmemiz gereken önemli bir nokta var. Dünkü maç elbette önemli değil ama İsviçre-Avusturya'da ki rakiplerimiz kuvvetli olacak. Çok adamla ileri çıktığımızda dönüşlerimiz önemli. Bu dönüşler yavaş ve rakibi kontrol edilmeden yapılırsa, başımıza çok işler alırız. Bir de savunmaya dikkat etmemiz gerekiyor. Kutuzov'un attığı golde, Hakan Balta'nın yediği çalım çok basitti. Beyaz Rusya bizden zayıf bir rakip. Az gelmelerine rağmen, geldiklerinde tehlike yaratmaları Fatih Terim'in bu bölgede biraz daha önlem almasını gerektiriyor. Bu açıklarımızı da daha çok maç yaparak kapatabiliriz.