Cüneyt Çakır...
Anlaşılan o ki Galatasaray maça çok iyi hazırlanmış. Bunu da zaten ilk dakikadan itibaren yaptıkları mücadeleyle gördük. Hakan Şükür'ün daha 15. saniyede vurduğu topa Volkan'ın mükemmel müdahalesini izledik. Herhalde bu gol olsa tarihe geçecek en erken gol olacaktı. F.Bahçe cephesinden baktığımız zaman şu pozisyondan sonra biraz daha dikkatli olmaları gerektiğini söyleyebiliriz ama olmadı. Gene çok erken dakikalarda Ümit'in savunmanın arkasına gönderdiği topta yine Hakan Şükür bu sefer girdiği pozisyonda affetmedi. 45 dakika Kezman'ın sol ayağıyla öylesine vurduğu şuttan başka bir pozisyon göremedik. Ona da pozisyon denirse. Buna karşılık G.Saray'ın yine girdiği 3-4 tane net pozisyon var. Bursaspor maçında 9 futbolcusunu dinlendiren F.Bahçe dün tam takım sahadaydı. Carlos'un olmaması takımı bu kadar etkilememeliydi. Sarı- Lacivertliler özellikle yedikleri golden sonra daha etkili olmalıydı. Lugano'nun atılması bence futbol adına bir ayıp. Cüneyt Çakır için her zaman diyoruz ki, işte Avrupa'ya sunacağımız bir hakem. Be sevgili Çakır, Avrupa'ya seni mi sunacağız. Lugano'nun yaptığı hareket masumane bir hareket. Bunu var ya Almanya'daki, İngiltere'deki, İspanya'daki hakemler, futbolcuların sırtını sıvazlayarak geçiştirirler. Bu ne şiddettir, anlamak mümkün değil. Galiba Cüneyt Çakır, yaptığı hatanın farkına vardı. Ondan sonra kendini kaybederek her iki takıma da saçma sapan kartlar göstermeye başladı ama iş işten geçti. İkinci 45 dakika 10 kişi F.Bahçe'nin mükemmel mücadelesiyle başladı. Çocuklar onurları ve gururlarıyla ali sami Yen'in çimlerine saldırdılar. Sahanın tek bir yıldızı vardı o da Gökhan. Attığı mükemmel golle de beraberliği sağladı. Fakat Cüneyt Çakır, turu G.Saray'ın geçmesini istedi, öyle de oldu!