İstikrar şart
Böyle özel maçlarda sahada alınan skorun manevi hazdan öte fazla bir değeri yoktur. Önemli olan ortaya koyduğumuz oyun. Çünkü yazın Avrupa Şampiyonası'nda ter dökeceğiz. Milli Takımımız sık toplanmıyor, sık maç yapmıyor. Bu büyük bir dezavantaj ama ne olursa olsun kadronun iskeleti kurulmalı ve sistem oturturmalı. İsveç'in belli bir ekolü var. Sağlam kapanıyorlar, fizik kondisyonları üstün, rakibini kendi kalelerine kolay kolay yaklaştırmıyorlar. İlk 45 dakikada yüzde yüz net diyebileceğimiz bir pozisyon bulamadık. Topu yere indirip çabuk ve ileri oynadığımız anlarda etkili olabiliyoruz. Nihat gibi Emre gibi, Hamit gibi Yıldıray gibi toplara iyi vuran futbolcularımız var. Önemli olan bu çocuklara o boş sahaları yaratabilmemiz. Yine ilk 45 dakikada yüreğimizi hop ettiren bizi ayağa kaldıran Nihat'ın 2, Emre'nin 1 şutu vardı. Onlarda etkili bölgelerden değildi. 2. devreye Fatih Terim 3 değişiklikle başladı ki bunlar doğru değişikliklerdi. Halil sahada yoktu, yerine Mehmet Yıldız girdi, Hakan Balta koskoca ilk devre tek orta yapmadan oynadı, oda yerini Uğur Boral'a bıraktı. Birde gene hiç etkili olamayan Yıldıray'ın yerine son haftaların en formda futbolcusu Arda girdi. Bu değişikliklerle biraz daha hareketlendik, biraz daha kaleye yaklaşmaya başladık. Ama yeterli mi derseniz, hayır derim. İsveç takımı az gelmesine rağmen net pozisyonlar buldu. Özellikle bize atılan kornerler, ölü ve yan toplar çok tehlikeli oluyor. Fatih Terim'in bu işe mutlak bir çözüm bulması gerekir. Yoksa başımız çok ağrıyacak. Hala adam paylaşımını öğrenemememiz en büyük eksikliğimiz. Dün kalede Volkan hatasızdı, Gökhan Gönül sağ kanadı iyi kullandı, Servet ve Gökhan Zan'ın mücadelelerini beğendim. 2. devre oyuna giren Arda da etkili oldu ama bunlar elbette yetmiyor. Rakip kale önünde daha etkili olmamız gerekir ve en önemliside kadro iskeletini mutlaka sağlamalıyız. İstikrarın olmadığı yerde başarının gelmesi mümkün olmaz.