Irkçı ayrılıkları ve buna bağlı bölücü terör hadiselerindeki yoğunlaşmaları kahrederek izleyen halkımızın, birlik ve beraberliğimiz hususundaki endişeleri gittikçe artıyor. "Ne olacak Türkiye'nin sonu?" diye başlayan sorular bile, "Son" kelimesiyle varış ve hedefi belirlediği için, sebep ve sonuç ilişkisinden ötürü de manidarlık arzediyor. Daha 10 gün önce, yıldönümünü coşkuyla kutladığımız Çanakkale Zaferi'ni birlikte gerçekleştirmiş milletimizi ayrıştırmak isteyenlerin ihanet damarı kadar ar damarı da çatlamış! Emperyalist istilacılara karşı vatan ve yurttaşlık sevgisi ile mücadele vermiş millete, şimdi insanlığın en vahşi ve pis silahı ırkçılıkla başkaldırı provası yapıyorlar. Millet olarak endişelerimiz gittikçe artsa da, ırkçı ayrılıkçılar başaramayacaklar! Bu coğrafyada yeni acılar yaşatamayacaklar. Nevruz gibi bahanelerle yaptıkları eylemlerin sonucunda halkımızı yıldırıp "Lanet olsun" dedirterek duyarsızlaştıramayacaklar.
FatmaNine'yihatırlayın Takvim okurları hatırlayacaktır; Çanakkale Zaferi'nin yıldönümünde, 16 Mart 2008 tarihli Saklambaç ekinde, babası Çanakkale'de şehit düşen 98 yaşındaki Fatma Nine (Hızal) ile yapılan röportaj vardı. Eceabat'ın Büyükanafartalar Köyü'nde yaşayan Fatma Nine ile konuşan Hakan Dilek, gözyaşlarına hakim olamadan dinlediklerini aktarırken, vatan gerçeğimiz bir defa daha belirginleşmişti. Bir asırlık Türk anası, babasından kalan şehit maaşını bile "Babam bana vatanı hediye etti, daha ne isterim" diye geri çevirmiş. Üstelik "Babam ve o zamanın insanları, vatanı, para için savunmadılar" diyerek aklı, kalbi ve beyni olanlara unutulmayacak ders de veriyor.
Helalsütlebeslenmişnesil Etrafa baktığımızda, vatan satıcıları kadar, vatansızları ve vatan hainlerini de mebzul miktarda görmüş olsak da, 98 yaşındaki Fatma ninelerin helal sütüyle beslenmiş nesillerimiz de var çok şükür! Üç kuruş için her türlü taklayı atan, vatan topraklarını parsel parsel satanlara karşı imanlı, ahlaklı ve milliyetçi damarımız, her şeye rağmen dimdik ayakta. Babasından kalan şehit maaşını almayıp devlete bırakacak kadar gönlü ve o kalbi zengin Fatma ninelerin nesli varolduğu müddetçe, ister dışarıdan ister içeriden, bu vatanı kimse bölüp parçalamayacak. Ülke için endişelenmekte herkes haklıdır ama sonuç için olumsuz hüküm vermek yanlıştır. Türk'ün ayranı kabardığında ne olacağını bilmeyen var mı?