Gereksiz kullanılan kolesterol ilaçları, iktidarsızlıktan erken bunamaya kadar bir dizi yan etkiyi beraberinde getiriyor. Peki herkes hasta mı, yoksa bütün bunlar ilaç üreticilerinin pazarlama taktiği mi?
***
Kolesterol bilmecesi kördüğüm!
Gündemden sessiz sedasızca geçen "Yasaklanan kolesterol ilacı Ezetrol" haberinin ardından tıp dünyası, ikiye bölündü. 'Yüksek kolesterol hastalığı ilaç sektörünün yarattığı bir fobidir' diyen de var, 'İlaçsız asla olmaz' da....
Neredeyse her evde "kolesterol hastası" varken kolesterol ilaçları da en çok kullanılan ilaçların başında. Dünyada 25 milyon dolarlık pazar payına hakim olan bu minik hapların, kalp hastaları için gerçekten de hayat kurtarıcı olduğu bir gerçek, peki diğerleri? Önce uyaralım; sorular ve cevapları pazar keyfinizi kaçırıp sinirlendireceğinden kolesterolünüzü yükseltebilir ama siz yine de kolesterol haplarına sarılmayın. Çünkü gereksiz kullanılan kolesterol ilacı iktidarsızlıktan erken bunamaya, kas hastalıklarından karaciğer rahatsızlıklarına kadar pek çok yan etkiye sahip.
YOKSA BU BİR EFSANE Mİ?
"Yüksek kolesterol korkusu"nun ilaç sektörünün pazarlama stratejisi olduğu iddiaları dile getirilirken bir diğer iddia da kötü kolesterol eşiğinin düşürülme nedenlerinin ilaç firmalarının pazarlama taktiği olduğu... Bu iddianın sahiplerinden biri olan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları bölümünden Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, kolesterolle ilgili bugüne kadar bilinen tüm ezberleri bozacak açıklamalar yapıyor. "Kolesterol tek başına tedavi gerektiren bir hastalık değildir" diyen Prof. Dr. Küçükusta; kolesterolün ilaç sektörünce yaratılan bir fobi olduğunu söylüyor. Bir diğer iddia da Uzman Biyolog Mevlüt Durmuş'tan.
'TEK BAŞINA BİR HASTALIK DEĞİL'
Kolesterol düşürücü ilaçlarının yasaklanması için Sağlık Bakanlığı'na çağrıda bulunan Durmuş, şunları söylüyor: "Kolesterol değerleri sürekli aşağılara çekilmeye çalışılıyor. Amerika'da 40 milyon kişi bu ilacı kullanmak zorunda bırakıldı. 40 yaşını geçen bireylerin yarısının kolesterolünün yükseleceğini düşünürseniz, ilaç şirketlerince ortaya koyulan oyunun boyutunu da anlamanız mümkün."
SIRADA REFLÜ VE DEPRESYON MU VAR?
Türkiye Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof Dr. Çetin Erol ise iddiaları yalanlıyor. Kötü kolesterol eşiğinin kişiye göre değiştiğini söyleyen Prof. Dr. Erol "İlaçsız olmaz" derken Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbnii Sina Hastanesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadi Güleç de meslektaşını destekliyor. İddiaların bilimsel dayanağı olmadığını söyleyen Prof. Dr. Güleç, "İddia edildiği gibi olsaydı Amerika bunu kullanmazdı. Amerikalılar harcadığı paranın karşılığını almazsa para harcamaz" diyor. "Kolesterol hastalığı" iddia edildiği gibi bir korkutma kampanyasıyla yaratıldıysa reflü, kemik erimesi ve depresyon da tartışılması gereken efsaneler sırasına girebilir.