Uzun süredir yorgunluktan yakınıyorsanız, canınıza 'tak' etmesini beklemeden en kısa sürede bir doktora gitmelisiniz. Çünkü yorgunluk; kanser, tiroid, kalp, kansızlık, depresyon gibi önemli hastalıkların ilk belirtileri arasında yer alıyor.
Hiç yorulmayan, hayatın yoğun temposuna karşı dimdik ayakta durabilen birileri var mıdır bilemiyorum ama, son dönemde ben de dahil olmak üzere çevremdeki hemen herkes yorgunluktan şikayet eder oldu. Hal böyle olunca neden yorulduğumuzu, yorgunluğun sebeplerini ve nasıl zinde olacağımızı öğrenmek üzere Anadolu Sağlık Merkezi (ASM) İç Hastalıkları Palyatif Bakım Direktörü Prof. Dr. Birsel Kavaklı'nın kapısını çaldım. Ama gördüm ki, yorgunluk öyle hafife alınacak bir şey değil. Kalp hastalıkları, kanser, depresyon, kansızlık ve tiroid gibi pek çok rahatsızlık; yorgunlukla belirti verebiliyor. İşte Prof. Dr. Birsel Kavaklı'nın açıklamaları...
HAFİFE ALMAMAK LAZIM... Yorgunluk, kişinin o güne kadar rahatlıkla yapabildiği aktiviteleri yapamıyor olduğunu ifade etmesidir. Birçok kişi yorgunluğunu hafife alabilir ama aslına bakılırsa; kanser, kalp hastalıkları, depresyon, tiroid hastalıkları ve kansızlık gibi rahatsızlıkların ilk belirtileri arasında yer alıyor yorgunluk. Yorgunluğu fiziksel ve zihinsel olarak 2'ye ayırabiliriz. Fiziksel yorgunluk; aktivitenin azalması, günlük işlerin rahat yapılamıyor olması anlamına gelebilir. Zihinsel yorgunluk ise; uyku hali, uyuklama, uyanık kalma süresinin azalması, unutkanlık, konsantrasyon güçlüğü, kontsantre olamama gibi bulgular olabilir. Ancak şunu unutmamak lazım; yorgunluk, çoğunlukla hastalıkların ilk belirtisi arasındadır.
FİZİKSEL Mİ ZİHİNSEL Mİ? Depresyona bağlı yorgunlukta kişi sabah kalkmakta zorluk çeker, uyumak ister ama uyuyamaz. Bir türlü güne başlayamaz. Kalp yetmezliğinde, kansızlıkta ise bir efor sonrası ortaya çıkar yorgunluk. Kişinin otururken şikayeti yoktur, ama kalkıp sokağa çıksa yorgunluk hisseder. Çünkü orada yorgunluğun sebebi; ya kanın azalması (anemide olduğu gibi) ya da iyi pompalanamamasıdır.
KANSERLİ HASTALARDA DURUM Kanserdeki yorgunluk ise apayrıdır. Orada hızlanmış bir metabolizma söz konusudur. Kanser hücreleri normal vücut hücrelerinden çok farklı davranırlar. Kişinin, yani organizmanın gerek oksijenini gerekse şeker gibi diğer maddeleri hızlı tüketirler. Hatta kanserli hastalarda şeker düşmeleri görülür çoğu zaman. Bunun sebebi de, kanserli dokunun çok fazla şeker tüketmesidir. Çünkü hızlı çoğalan hücrelerdir bunlar. Her kanserde değişmekle beraber 1 santim çapındaki bir tümörün 2 santime ulaşması için birkaç gün yeter.
KANSIZLIK EN ÖNEMLİ FAKTÖR Öte yandan kanserin başlangıcında yorgunluk olmayabilir de. Tümör hızlı büyümeye başlamamışsa yorgunluk yaşanmaz. Ancak tümör büyüdükten sonra, tümör kansızlıkla beraberse, lenf ve lösemilerde olduğu gibi zaten yorgunluğun sebebi baştan kansızlıktır. Endokrin hastalıklarda da yorgunluk görülür. Bunların başında tiroid hastalıkları gelir. Hipotiroidde çabuk yorulma vardır. Öyle ki, hipodiroidli olanlar çevresince 'tembel' olarak yorumlanır. Çünkü bu kişiler gerçekten her işi gözlerinde büyütürler, yapamazlar. Tabii ki hipotansiyon yapan sebepler, tansiyon düşüklüklükleri de yine kalp hastalıklarında, kalp yetmezliklerinde olduğu gibi yorgunluk sebebidir.
BAŞLANGIÇ ADRESİ DAHİLİYECİ Yorgunluk çekenlerin başvuracağı ilk adres iç hastalıkları uzmanı, aile hekimi ya da bir pratisyen hekim olabilir. İyi bir muayeneden sonra uzmanlar hastayı yönlendirir.