Prof. Dr. Mustafa Kamalak...
Anayasa hukukçusu...
Eski RP milletvekili.
Refah Partisi ve Fazilet Partisi kapatma davalarında savunma avukatlığı yaptı.
Şimdi, AK Parti kapatma davası için öneriler geliştiriyor.
Çünkü RP ile AK Parti davaları arasında benzerlik var.
Prof. Kamalak, bu davayı "Elinde bıçak taşıyan biri, güçlü bir adamın üzerine doğru geliyor. Onu öldürecek. O güçlü adam, bıçağı bu kişinin elinden almalı" diye özetliyor.
Tercümesi şu: Anayasa değişikliği yapılmazsa, AK Parti kapatılabilir...
***
Mustafa Kamalak'ın "bıçak" diye söz ettiği şey, Anayasa'nın 68 ve 69. maddelerindeki "laiklik karşıtı eylemlerin odağı olma" halini düzenleyen hükümler.
"Güçlü adam" ise AK Parti.
"Güç"ten kastettiği şey, AK Parti'nin Meclis'te sahip olduğu çoğunluk...
"Bıçağın elden alınması"na gelince...
Prof. Kamalak'ın önerisi şu:
"Parti Genel Başkanı ve yöneticilerinin işledikleri varsayılan suçun mahkeme kararıyla sabit olması."
Yani, bir siyasi parti yöneticilerinin "kapatma"ya neden olabilecek suçlarının, önce normal mahkeme kararlarıyla sabit hale getirilmesi gerektiğini söylüyor Kamalak.
Mahkemelerce suçun sabit görülmesinden sonra, kapatma davasının Anayasa Mahkemesi'nde açılabilir hale getirilmesini istiyor.
***
Peki Prof. Kamalak önerisini neye dayandırıyor?
Önce Anayasa'nın 15. maddesinin son fıkrasındaki hükmü okuyor:
"Suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz."
Sonra Anayasa'nın 38. maddesinin 4. fıkrasına dikkat çekiyor:
"Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz."
Suçun mahkemelerce kesinleştirilmesinden sonra Anayasa Mahkemesi'nde kapatma davası açılmasını öneriyor ve Anayasa'nın parti kapatmayla ilgili 69. maddesine şu eklemenin yapılmasını söylüyor:
"Siyasi partilerin kapatılması, MAHKEMELERCE KESİNLEŞMİŞ KARARLAR üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından kesin olarak karara bağlanır.."
***
AK Parti, "canını kurtarmak" için Anayasayı değiştirme yoluna gidecek mi?
Evet. "Mini anayasa paketi" için harekete geçildi bile.
Paketin can alıcı noktasını "parti kapatmayı zorlaştıran" değişiklik oluşturacak.
Yerel seçimin 1 yıl sonra yapılacağı dikkate alındığında, zamanın ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor.
Bu nedenle, önümüzdeki 1-2 ay çok hareketli geçecek.
Mustafa Kamalak, "Bizim 158 milletvekilimiz vardı. Gücümüz yetmedi" diyor.
AK Parti'nin 340 milletvekili var.
Anayasa değişikliğine destek veren MHP'nin ise 70.
"Milletvekili sayısı" kapatma davalarında "hukuken" bir anlam ifade etmiyor ama bu sayı Anayasa değiştirme gücü verince "anlamlı" hale geliyor...