Para cezası da gelebilir...
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, "beklenen" davayı açtı. "Beklenen" diyoruz, çünkü Başsavcının bir süre önce türbanla ilgili düzenlemeleri eleştirmek için yaptığı yazılı açıklama, böyle bir davanın yolda olduğunu göstermişti. Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya o açıklamasında aynen şu ifadeyi kullanmıştı: "Türban serbestliği laik ve üniter yapıya aykırı faaliyet alanı yaratır"
***
O açıklama AK Parti çevresinde de tedirginlik yaratmıştı. Ancak "odak olma" halinden dolayı parti kapatılması zorlaştırıldığı için çok fazla ciddiye alınmadı. Bu noktadan bir daha dava açılamayacağı düşünülüyordu. Oysa Refah Partisi'nde olduğu gibi, AK Parti hakkında da "laikliğe karşı eylemlerin odağı" olma iddiasıyla dava açıldığı anlaşılıyor.
***
Peki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın "kapatma davası" Anayasa'nın hangi maddesini esas alıyor? Bu sorunun yanıtını vermeden önce Anayasa'nın 68. maddesinin 4. paragrafını bilmek gerekiyor. O paragrafın can alıcı bölümünü "özetleyerek" veriyoruz: "Siyasi partilerin eylemleri ve laik cumhuriyetin ilkelerine aykırı olamaz" Anayasa'nın 69. maddesi ise "odak olma" halini düzenliyor. Yani AK Parti kapatma davasının gerekçesini. O madde şöyle: "Bir siyasi partinin 68. maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerden ötürü temelli kapatılmasına, ancak onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesi'nce tesbit edilmesi halinde karar verilir" 2001 yılının Ekim ayında yapılan değişiklikle buraya cümleler eklenmişti: "Bir siyasi parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği, yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır"
***
Anayasa'nın 69. maddesine 2001 yılında yapılan bu son ekleme, parti kapatmayı zorlaştırmayı amaçlıyordu. Ancak, edindiğimiz bilgilere göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, iddianamesinde bu ek duruma ilişkin bazı belgeler sunmuş ve "demokratik laik cumhuriyetin ilkelerine aykırı eylemlerin zımnen veya açıkça benimsendiğini" öne sürmüş. İşte davanın merak edilen özeti bu
***
Çok önemli bir not: Anayasa Mahkemesi, temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre, ilgili siyasi partinin devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir.