İnsanlar, "Zayıflamak için 3 beyazdan uzak durmak gerekir" denildiğinde nedense makarna ve pilavı da bu kategoriye koyar. Oysa bizim bahsettiğimiz; hamur işleri ve tatlılar, şeker ve aşırı tuzdur.
Suçlu değil! Makarna kilo aldırmaz. Makarnayı suçlu konumuna, üzerine ekleyip beraber tükettiğimiz yağlı sosları sokar. Makarna kompleks (karmaşık) karbonhidratlar grubuna girer. Kan şekerini çok hızlı etkilemez. Kan şeker düzeyi sabit oranlarda seyrettiği için çabuk acıkmamamızı sağlar. Protein içeriği açısından orta düzeyde bir kaynaktır. Termik etkisi (vücutta ısıya dönüşümü) yüksektir. Bu da yağ yakma şansımızı artırır. Bunun yanında folik asit, niasin, A, B1 ve B2 vitamini ile demir, kalsiyum, çinko, potasyum ve fosfor gibi mineraller de içermektedir. Dolayısıyla makarna düşük enerji içermesine rağmen besleyici değeri son derece yüksek bir besindir.
Suyu oldukça lezzetlidir Pişirme şekli önemlidir. Haşlama suyu döküldüğünde protein ve B vitaminlerinde biraz kayıp oluşur. Bu nedenle suyu çektirilerek pilav gibi pişirilmesini tavsiye ederiz. Ama toplu beslenme sistemlerinde, çok büyük porsiyonlarda bu şekilde pişirmek mümkün olmadığı için suyu dökülmeden o gün pişirilecek çorbada kullanılabilir ya da sosunu kendimiz hazırlayacaksak haşlama suyundan biraz kullanmak daha lezzetli bir sos elde etmemizi sağlar. Makarnada elzem amino asitlerden lizin sınırlı miktarda bulunduğu için beraberinde lizinden zengin süt ve süt ürünleri, et, sebze ile tüketimi daha sağlıklı olur. Bunun için domates soslu, kıyma soslu, mantarlı, sebzeli, ıspanaklı, peynirli, yoğurtlu birçok çeşidi sayılabilir.