Telafisi var
3 gün arayla 2. derbi.. G.Saray bunlar içinde telafisi olanı kaybetti.. Kalli F.Bahçe'yi kupada saf dışı bırakan ekibi sahaya sürmüştü.. Kırmızı kart cezalısı Lincoln yerini esame listesinde Hakan Balta'ya sahada ise Arda'ya bırakmıştı.. Bu görünümde sarıkırmızılılar zirvede liderlik bekleyen Beşiktaş'ın ve müthiş seyircisinin desteğini daha ilk dakikalardan göğüsledi.. Ta ki Nobre'nin golüne kadar.. Orta sahada M. Topal yine G.Saray'ın olmazsa olmazıydı gerçekten.. Servet yine sigorta görevini üstlenmişti. Sabri, "Uğur nerede? " dedirtti. İkinci yarıda da dengede başlayan oyunda Hakan Şükür'ün kafasıyla gole oldukça yaklaşan taraf Galatasaray'dı.. 46. dakikada Kral'ın vuruşunu Rüştü güçlükle engelledi.. 56'da da Beşiktaş'ın golü geldi.. Kornerde arka direğin önünde kimsenin olmadığı bir defans paylaşımına Aykut'un geç kalan plonjonu eklenince Nobre'ye bir G.Saray golü daha kazanmak düştü.. Bu gol sonrası dengeler değişti.. Seyirci olmaktan çok sahada oyuna da ortak olan taraftarını da arkasına alan Beşiktaş pozisyonlar bulmaya başladı.. Kalli burada yorgun ayaklara destek olma adına oyuna müdahalede yine gecikti bize göre.. Nonda'yı oyuna alırken de orta sahadan Hakan Balta'yı eksiltmesi de rakibinin ekmeğine yağ sürdü.. Bu ortam Beşiktaş'a pozisyonlar ve liderliği getirdi.. Bir de buna Bünyamin Gezer'in maçta gezdiği dakika eklendi.. Önce Ümit Karan'a hemen ardından Hakan Şükür'e yapılan faullere seyirci kalmasının yorumunu deklarasyon ustaları ve onların medya tasdikçilerine bırakalım.. Onlar şimdi masa altından "bakın size de olabiliyor" bölümünü okuyabilirler. Sonuçta G.Saray önemli bir 3 puan daha bıraktı İnönü'de. Tabi ki art arda gelen puan kayıpları üzücü.. Ancak kupada yarı finalist ve zirve hesaplarında kalan maçları ve de fikstürü itibarıyla Cimbom için henüz her şey bitmiş değil.