Vergi cennetinde Türkler'in tapusu yok mu?
Liechtenstein diye bir ülke duydunuz mu? Avusturya ile İsviçre arasında 160 kilometrekare yüzölçümlü küçük bir ülke. Sınırlarının toplam uzunluğu 76 kilometre. Prenslikle yönetilir. 2004 yılındaki nüfusu 34 bin 600. Değişik kaynaklarda bu ülkede yaşayan Türk vatandaşı sayısı 850-900 civarında tahmin ediliyor ve yabancı sayısında beşinci sıradalar. Ülke adını Liechtenstein ailesinden ve bu ailenin oturduğu şatodan alıyor. Ülke 2. Dünya Savaşı'nda tarafsız kalmış. Dolayısıyla İsviçre'ye benzer bir konum kazanmış. Çok küçük ve güçsüz olduğu için kara para çekse de önemli bir kara para deposu olamamış. Bunun yerine vergi cenneti olmuş. Yine de ülkede çalışanların yüzde 15'i finans sektöründe çalışmakta. Bu ülke hakkında neden böyle bilgi verdim? Yanıt başlığımızda. Dedik ya, bu ülke önemli bir kara para deposu olamamış ama vergi cenneti olmuştur. Özellikle Avrupa'da bulunması nedeniyle çekicidir. Geçtiğimiz haftalarda Avrupa'nın vergi kaçakçılarının bu ülkeyi kullandıkları belgelendi. Almanya üstelik bir muhbire 5 milyon euro ödeyerek kendi vergi kaçakçılarının ve bunların kaçırdıkları vergilerin listesini aldı. Arkasından İngiltere bu ülke üzerinden vergi kaçıran 100 İngiliz'e ulaşabilmek için 196 bin dolar ödedi. Listede 600'ü Alman, bin 400 kişi olduğu söyleniyor. Finlandiya, İsveç ve Norveç'in de bu ülkeyi kullanarak vergi kaçıran vatandaşlarının listesini talep ettiği biliniyor. Almanya ise bu talepleri parasız karşılayacağını açıkladı. Bütün bunlar olurken, Türkiye'den çıt yok. Neden? Türkler Liechtenstein'i kullanmaz diye mi düşünülüyor? Böyle bir varsayım yapmak mümkün değil. Ülke bankalarının Türkçe internet siteleri bile var. Türk çalışanları da az değil. Bu ülkenin adı eskiden beri vergi cenneti olarak bilinir. Ve yine bilinir ki nerede bir cennet varsa orada Türkler'in de tapusu vardır. Eğer mantık "dürüst vatandaşa servetini nereden bulunduğu sorulmaz" mantığının devamı ise iki şey yapmamız gerekir. Biri "vah vah" demek. İkincisi de bu sözü söyleyenlerin bir süre sonra çaktırmadan bu soruyu sormaya çalıştıklarını anımsatmak.