15'inci gelsin
Son böylesine ilginç böylesine sarı ve kırmızı kartların uçuştuğu bir G.Saray- F.Fahçe derbisi izlememiştik. G.Saray maçın başından sonuna kadar baskısı ve futboluyla hak ettiği oyunda turu ancak F.Bahçe 9 kişi kaldıktan sonra koparabildi. Sarı kırmızılılar oyuna müthiş başladı. Rakibini daha ilk dakikalarda sıkıştırdı. Arda'nın santradan F.Bahçe kalesine gelişi golün habercisiydi. Nitekim Hakan Şükür az sonra sahneye çıktı. Ümit onu nefis gördü, o da Fener kalesine kral golünü bıraktı. Ali Sami Yen ayaktaydı. Ardından baskı sürdü. Üst üste kaçan goller, pozisyonlar izledik. Kalli bu kez doğru kurguyu oturtmuş, kalede Aykut'u kullanırken, sağ beke Sabri'yi geri almıştı. Orta saha düzeni herkesin arzu ettiği doğrultudaydı. Ardından Kadıköy'ün dışında olduğunu unutan Lugano'nun atılmasını izledik. Hakem Cüneyt Çakır'dan 2. sarı kartını gören Uruguaylı stadın çimlerini terk etmeyi bilmedi. 10 kişi kalan F.Bahçe üstüne, Cimbom daha da çok yüklenmeye başladı. Ümit, Hakan, Lincoln çok net pozisyonları gole çeviremediler. F.Bahçe uzun, havadan, duran toplarla G.Saray kalesine hedef aldı ama başarılı olamadı. İlk yarıda Aykut'u kimse zorlamadı. 2. yarıda da görüntü bu şekilde sürüyor ancak G.Saray turu koparacak golü bulamıyordu. F.Bahçe de özellikle 55. dakikadan sonra Sarı kırmızılı kaleyi küçük küçük yoklamaya başladı. Nitekim 64'te kaleye kadar gidip Aykut'a takılan Gökhan 2 dakika sonra bu kez ceza sahası köşesinden genç kaleciyi avladı. Bu gol Ali Sami Yen'i şoka soktu, seyirci sustu. Aslında her şey daha bitmemiş ve oynanacak dakikalar vardı. Fener'in gol kahramanı Gökhan da ne yazık ki bunu fark edemedi. Taç çizgisinde oynasın diye atılan topu kurnazlık yapayım da almayayım derken, etmeyi düşündüğü kar, takımına büyük zarar getirdi. Onun bu hareketi takımını 9 kişi bıraktı. G.Saray'a 9 kişi kalan Fener'e turu vermek yakışmayacaktı. Bu noktada Ümit Karan sahne aldı, golüyle Mecidiyeköy ve civar illeri bayram yerine çevirdi. Sonuçta G.Saray çok zor bir 90 dakikadan başı dik çıktı. Futboluyla maçı hak etti. Yaşam felsefelerini olduğundan fazla görünmeye ayarlayanlara, sanal dünyalarında kafalarını çıkardığında neler olabileceğini gösterdi. Futbolun isimcisim, yerli-yabancı, artı-eksi değil ayağa düşmeden, yüreklerle oynanacağını gösterdi. G.Saray bunu kanıtlarken 15. kupaya koşuyor, rakibinin yıllar süren beklentisini de bir başka bahara bırakıyor.