Güneşte yürüyen asker
Köşemin kenar çizgisini yırtıp gövdemle, yüreğimle, inancım, imanımla orta sayfaların orta yerine savrulmak istiyorum bugün. Şu satırların alt alta dizili olduğu yerin hemen yanı başında o yitik yiğitlerin adı, adresi, suretleri ve şahadet haberleri var çünkü. Şair "Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor" demişti ya, Bir "Güneş" uğruna şimdi ne ay parçası yüzler soluyor, sonsuzluğa uğurlanıyor ooof of!..
VATANSAĞOLA Elbette ki o 'Güneş' barışın, kardeşliğin, selametin, huzurun iklimlerini ışıtsın diye doğan bir 'Güneş' ama canlar bizim canlar, bizim evlatlar yüce mertebelere de ulaşsalar ok saplıyor yüreğe acıları. "Cennete uğurladık" diyor bir yazının başlığı. Kenarında "Vatan sağ olsun" nidalarının yükseldiği şehit evlerini anlatan başka başka yazılar var. Selam Çavuş'un, Yasin Çavuş'un, Asker İbrahim'in, Aslanım Erkan'ın, Çanakkaleli Gökhan'ın... Aziz naaşları nereden alınmış, nerelere nasıl ulaşmış, evlerde, ocaklarda, tarlalarda, köy meydanlarında eş, dost, hısım, akraba onları nasıl sevgiyle, onurla anmış yazmakta. Dedim ya; köşemin kenar çizgisini yırtıp gövdemle yüreğimle inancım imanımla orta sayfaların orta yerine savrulmak istiyorum bugün. Kollarımı açıp sarılıversem boyunlarına, "Eyy Güneş'e yürüyen asker. Hakkımız ana sütünüz kadar helaldir, sizler de hakkınızı helal edin koç yiğitler" demek istiyorum. Çoook istiyorum.