Bu hafta sonu ne yapın?
Bu yukarıdaki başlıkla sizi kastetmemiş olabilirim. Olur ya zaten işiniz gücünüz başınızdan aşkındır. Ya da önereceğim şeyleri asla ve kat'a yapacak koşullarınız filan yoktur o başka. Ben biraz da benim gibi olanlara yani tuzu kuru, ensesi yağlı, dünya yansa içinde yorganı bulunmayan zaman israfçıları için konuşacağım.
BİZBİZE Evet, arkadaşlar aramızda konuşalım haydi. Bakın siz bu hafta sonu önce evi süratle terk edin. Mümkünse yanınıza kimseyi almayın. O bildik tanıdık çevreden, yani mahalle ve bölgenizden hızla uzaklaşın. Sonra alakasız bir semtte, alakasız sokaklara dalın. Orada benzerleri hiç dikkatinizi çekmemiş birtakım dükkanların vitrinlerine bakın.
OKUBAKAYIM Mesela oralarda şunları görüp okuyun. "Kapüşonlu çocuk kazağı, güllü tergal etekler. İç içe geçmiş rengarenk bulaşık leğenleri. Elle çevrilince boya püskürten o aletten altı plastik hazneli filit, eski model tıraş bıçağı, 'Çatı-çinko-boya-davlumbaz işleri yapılır', İzolasyonda tek isim: KAPLAR..."
REÇETE Bitmedi, devam ediyorum. Arko Tıraş Köpüğü, elbise fırçası, okey takımı, mızıkalar, Mercan marka ayakkabı boyası, ip yumağı, "Tereyağlı İskender-kuzu şiş-tavuk şiş, Adana-Urfa-beyti-lahmacın dürüm çeşitleri", "SSK reçeteleri yapılır", "Döviz bozulur", daha ne biliyim işte, buna benzer bir dolu şey, bir dolu yazıyı okuyun.
BİRBİLEN "Saçmalama" demeyin hemen. Bir şans verin kendinize ve gidin, deneyin. Göreceksiniz insan çok değişiyor, çok eğleniyor. Bittecrübe sabit olduğundan yazar kardeşiniz bu durumları iyi biliyor.