Yeniden çalmak!
Adalet, her yanı tamamıyla karla kaplı minibüsünü temizlemeden yola çıkıp, 3 çocuk annesini öldüren şoförü serbest bırakmak mıdır? Adalet, 3 çocuk annesini öldürdükten sonra, "İndim baktım, çarpmışım" ifadesini verebilen bir sorumsuza, acı acı gülebilmek midir?
***
Susamak, içmenin değerini anlamaksa... Adaletin gerçek değerini anlamak için, mutlaka adaletsizliğe uğramak mı gerekir? Can yanmadıkça, canı yananların acısı hissedilmez mi? Sadece vicdanlar mıdır, yanılmaz yargıç olan?
***
Hak aramanın duvarlarında, birbirinden ilginç resimler mevcut zaten. Bir kadının evine hırsız giriyor. Masanın üzerinde duran 1500 YTL'yi ve otomobilin anahtarını alıp kaçıyor. Uyuşturucu kullanan hırsızlar, gecenin bitiminde polislere yakalanıyor. Mahkemeden harika bir kesit. Hakim hırsızı bırakıp, mağdur olan kadına soruyor. "Siz o kadar parayı neden masaya bıraktınız?"
***
Geçtiğimiz günlerde bir hizmetçi, yanında çalıştığı mankenin 90 bin euro ve 150 bin dolar değerindeki mücevherlerini çalıyor. Hakimin mağdur olana bir sorusu var. "Bu kadar parayı nasıl buldun?" Daha bitmedi. "25 yıllık hakimim, bu kadar para görmedim..." 800 YTL'lik kredi kartı borcunu ödeyemediği için, intihara kalkışan öğretimin görevlisinin de, bu kadar parayı görmediği ortadayken, bu meselenin hırsızlıkla yakın ilişkisi yok. Namuslu bir meslek adamı olmakla ilgisi var.
***
Nasıl kazandıysa kazanmış ama çalınan parası ve mücevherleri için, manken kadının da bir cevabı var elbette. "Mücevherlerin bir kısmını arkadaşlarım doğum günümde armağan etti." Hakimin yanıtı şaşırtıcı. "Sen yine kazanırsın!"
***
Pahalı hediyelerin, ödenmemiş vergilerin hesabını kim soracaksa sorsun. Ama böyle bir ülkenin hırsızlara cennet olmasının sırrını da, herkes vicdanına sorsun. İnsanlar yine kazansın, hırsızlar yine çalsın. Vur patlasın, çal oynasın!