Adını siz koyun
Umutlar, hayaller, beklentiler, ne var, ne yok çöpe gittiğinde daha kronometreler 22. dakikayı gösteriyordu. Bayer ne olduğumuzu anlamadan kalemize 3 kez gelmiş suda eriyen aspirini ne yazık ki bizim defansa yutturmuştu. 11. dakikada orta sahadan başlayan hatalar zincirinde ilk halka Volkan Yaman sonra Serkan Çalık Almanlar'ın ekmeğine yağ sürerken son halka Orkun, önünden geçen topu sadece izliyordu. Bu gol bile Galatasaray'ı dağıtmaya yetti. Ardından Almanlar 2 kez daha indiler, 2 gol daha buldular. Üst üste gelen bu şok gollerle bu genç kadronun ürettiği ve yarattığı futbol kavramları bu maç için rafa kalkıyordu. Futboluyla umut veren gençler bu kez deneyimsiz yönleriyle ortaya çıkıyordu. Ortam ve art arda gelen goller onları ne yapacağını şaşırmış, tecrübesiz futbolculara dönüştürmüştü sanki. İkinci yarıdaki değişiklikler de Galatasaray'a hiçbir şey getirmeyecekti. Her çıkışımız kalemize gol olarak geri döndü. Orkun'un aldatıcı 2 kurtarışı kalenin zayıf olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. 4. gol bunu kanıtladı. Adamlar bu kez işi 15 dakikada bitirdi. Galatasaray dağılmış, un ufak olmuştu. Şimdi tabiki herkes üzüntülü. Bu oluşumun bugüne kadar gelirken bile üstüne gidenler, eleştirenler tabiki bu maç sonunda fırsatı kaçırmayacak, takımı yerden yere vuracak. Ama unutmayın Galatasaray hedefini ve görevini, Türk futbolunu yıllarca temsil ettiği ve taşıdığı oranda tamamlayacak güçte ve anlayıştadır. Kimse merak etmesin ama herşeye rağmen dün gece bu takımdan 5 gol yememizin de gerçekten izahı yok. İstanbul'da elimizden kaçırdığımızı düşündüğümüz Almanlar, Galatasaray'ın UEFA rüyasını kabusa dönüştürdü. Galatasaray'ın bu sezonki Avrupa beklentisi Yunan oyuncu Gakas sahaya girerken çalan sirtakiyle bitti.