Kırmızı çizgiye dikkat!
Kendisini magazinin bilirkişisi ilan eden bir "hanımefendi", kurmaylarını yanına toplamış, Teoman'ın pornografik fotoğraflarının yayımlanmasının "haber değeri olmadığı" konusunda fikir birliğine (bir kişi hariç) varmış. Kendisi ya da ekibi haber atladığı zamanlarda hep aynı taktiği kullanan ya da "Ben öyle bir duyum almadım, bu haber kesin asparagastır" diyerek köşesinden ahkam kesen bu hanımefendi, ne yazık ki her seferinde yanılıyor. Örnek mi, buyrun: Takvim'in haber yaptığı Pınar Altuğ ve Şenay Akay boşanmaları... Haber kaynakları kuruyan bu hanımefendi, iki ünlünün boşanmalarını "atlamayı" kendisine yedirememiş ve Takvim'in haberleri için "Kesin yalan" ifadesini kullanmış, sonunda çok fena yanılmıştı. Ancak meslektaşlarından bir özür dileme nezaketini dahi göstermemişti. Şimdi de "özel hayatın kırmızı çizgilerini sorgulayan" bu hanımefendi, "üstü kapalı" olarak Takvim'in magazin servisinin haberciliğini sorgulamış. Oysa bu fotoğraflar kendi ekibinden birinin eline geçseydi bal gibi de kullanırdı. Bunu da örneklemek gerekirse: Buyrun Sibel Kekilli ve Gamze Özçelik'in pornografik fotoğraflarına... Gazetesinde, amiyane tabirle "kabak" gibi yayımlanan fotoğraflara o dönemde neden sesini çıkartmadığı da kendi ekibiyle ayrı bir tartışma konusu olabilir diye düşünüyorum... Parçalı bulutlu köşesini başkalarının yazılarından "alıntılayarak, kaynak ve mahreç belirtmeden" kullanan bu hanımefendiye, son söz olarak gerçekten ve yürekten "Başkaları cehennemdir" diyorum. Ayrıca Teoman haberinden dolayı Halil Çilingir arkadaşımızı bir kez daha alkışlıyorum...