Şişmanlığın genetik olup olmadığı sürekli tartışılan bir konu ama genetik yatkınlıkların yanında bizler de bunu yaratıyoruz. Bunun için çocukluk çağındaki beslenme çok önemlidir. Çünkü bu dönemde kilo aldıkça vücudumuzda yağ hücresi sayısı artar. Erişkin döneme gelindiğinde ise yağ hücrelerinin sayısı artmaz, var olan yağ hücreleri kilo aldıkça büyür, kilo verirken de küçülmez yani yok olmazlar.
Beslenme şekli çok önemlidir Bu nedenle çocukluk döneminde ne kadar çok kilo alınırsa, ileride kilo sorunu yaşanması o kadar kaçınılmaz olur. Biz bunu hep 2 odalı bir evden 3-4 odalı bir eve taşınmaya benzetiriz. Oda sayısı ne kadar çok artarsa eve o kadar eşya alırız. Yani yağ hücremizin sayısı ne kadar çoksa, yağ depolayacağımız alan da o kadar çok demektir. Bu noktada şişmanlığın kaçınılmaz hale gelmesi çok daha kolaydır. Bu nedenle çocuklarımızın beslenmesi büyük önem kazanır.
Kontrolü kaybetmeyin Başlangıçta daha büyük bir eve taşındığınızda her odayı dolduracak kadar eşyanız yoktur. Bir oda boş kalır, ama sonra oraya bir koli bırakırsınız, ardından bir poşetle başka bir şey, bir de bakarsınız ki odaya eşya alacaksınız ama adım atacak bile yer yok. Odada temizlik yapar ve koyduğunuz şeyleri yavaş yavaş atarsınız. Kilo verdiğiniz süreç gibi, sonra oda tamamen boşalır, ama bir gün kapıyı aralayıp oraya tekrar bir parça bir şey bıraktığınızda kontrolsüzce odanın dolduğunu görürsünüz.
Kiloyu kalıcı hale getirmek gerekir Hani "Kilo verdikçe yağ hücrelerinizin içi boşalır ve küçülür" demiştik ya sonuçta onları tekrar ufak ufak doldurmak mümkün. Onun için biz diyetisyenlerin hedefi, bize gelen kişilere yeni bir yaşam modeli kazandırabilmek ve bunu kalıcı kılabilmektir. Kilo verdikten sonra eski beslenme alışkanlıklarınıza dönerseniz, kilonuzu korumanız mümkün olmaz.
Medicana Bahçelievler Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatmagül YILMAZ