TSK'ya karşı psikolojik harp-2
İşimiz gereği her gün medyada kanaat oluşturan sayısız yazarı okumakta, gazetelerin sayfalarını incelemekte, televizyonlardaki haber ve tartışma programlarını izlemekteyiz. Kuşkusuz çağın en güçlü organizmalarından biri iletişim mecralarıdır. Türkiye'de hergün yayınlanan 5 milyon ulusal gazete yaklaşık 20 milyon kişi tarafından okunmakta, her akşam yaklaşık 30 milyon yurttaş ulusal ekranların karşısına geçmektedir. O sebeple her türlü politik, ideolojik mücadele bu platformda sürdürülüyor.
***
Askerleri herhangi bir yolsuzluk, başarısızlık veya benzer sebeple eleştirmek başka, hergün yazının başına oturup, fırıncının ekmek yaptığı gibi TSK'yı eleştirmeyi günlük iş haline getirmek başkadır. Liberal demokratından neo-liberaline, neo-muhafazakarından ılımlı İslamcısına, şeriatçısından komünistine kadar çok değişik odaklar sistemli bir anti-TSK propagandası sürdürüyorsa, bunu bir demokratik mücadele gibi algılamak ahmaklığa girer. Öyleyse yapılmak istenen nedir?
***
Şöyle anlatayım: Bu ülkede, askeri darbelere rağmen, 25 yıldır sonlandırılamamış etnik terör belasına rağmen, 12 Eylül'den önceki dönemde sağ-sol çatışmaları film seyreder gibi seyredilmiş olmasına rağmen, milletin, halkın gözünde en güvenilir kurum TSK kurumu olarak belirlenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurumları içinde TSK, güvenilirlik bakımından 1 numaralı tartışılmaz kurumdur. Hal böyleyse, ister Avrupa Birliği rüzgarı ile isterse anglosakson bağlantılar ile isterse de yerli masum ve gayri masum odaklar ittifakı ile medyada bugün örtülü veya açık biçimde sürdürülen şey, TSK'nın millet nezdindeki güvenilirliğini zedelemek ve zayıflatmayı amaçlamaktadır. Bunun adı TSK'ya karşı psikolojik harptir. Ergenokon isimli çetenin TSK ile ilişkilendirilmesi projesini örneğin bu bağlamda okumak da olasıdır. Deniz Kuvetleri eski Komutanı İlhami Erdil kodeste yatmaktayken üstelik. Ben insanlık tarihinde kendi silahlı kuvvetlerini küçük düşürerek, zayıflatarak, itibarını zedeleyerek felah bulmuş bir millet görmedim, duymadım. Fakat bunu yaparak veya izin vererek felaket bulmuş bir çok millet gördüm, okudum. TSK'ya karşı psikolojik yıpratmayı sürdürenler, "Demokrasi istiyoruz" diyorlar. Onlara, hem de demokratik Amerika'da Hollywood'da bile bir pentagon ofisi bulunduğunu ve askeri film senaryolarının süzgeçten geçirildiğini öğrenmelerini tavsiye ederim.