'El Beşir' demokrasisi
Evet ben de biliyorum. Bir ülkeye, diplomatik ilişkiler anlamında, dünyanın herhangi bir ülkesini temsilen devlet başkanları ve liderler gelebilir. Türkiye'ye de herkes gelebilir. Bizim kiminle neyi konuşacağımıza, ne Amerika ne de Avrupa karar veremez. Tamam mı tamam.
***
Fakat Sudan'ın İslamcı, darbeci ve diktatör başkanı El Beşir, Çankaya'ya niye geliyor? Niçin davet ediliyor? Ülke yöneticileri ile neyi görüşecek, yoksa arkadaşa boncuk falan mı takılacak, başarılarından dolayı... Dünya demokrasisinin ve Batı medeniyetinin yanında durduğunu iddia eden Türkiye Cumhuriyeti'nin bir İslamcı darbeciden beklediği ne olabilir?
***
İşte Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir'in kısa öz geçmişi: Askeri kariyerini yaptıktan sonra, İsrail-Mısır savaşında Mısır ordusunda paraşütçü olarak savaştı. Sudan'a döndüğünde, Sudan Özgürlük Ordusu ile mücadele etmeye başladı. General olduktan sonra 1989'da Başbakan'ı devirdi ve yönetime el koydu. Partileri yasakladı. Ülkeyi İslam'laştırmaya başladı. 1991'de şeriat yasalarını ilan etti. 1996 yılında göstermelik bir seçimle başkan oldu. Muhalefet partilerini sınırlayan bir Anayasa hazırladı. Daha sonra kendisine muhalif olan parlamentoya karşı da darbe yaptı.
***
Dünya insan hakları örgütleri, Sudan Devlet Başkanı El Beşir'i, Darfur'da 200 bin kişinin ölümünden ve 2 milyondan fazla insanın tehcirinden sorumlu tutuyor.
***
Bu olay karşısında, Türkiye'deki gazetecilerin tutumu da enteresan. İnsan hakları ve demokrasi palavrası atmaktan çenelerinde tüy biten liberal arkadaşlarımız, 301. maddenin kaldırılmasını, Hrant Dink cinayetinde adaletin yerini bulmasını beklerken... AKP'ye iliştirilmiş gazeteciler ise "Her şey çok güzel gidiyor" türküleri söylerken... Darbeci, İslamcı ve insan katili bir sima Ankara'da ağırlanıyor!