Samimiyet
Başbakan Erdoğan, türban meselesini yine attı ortaya, avanak demokratları tartıştırıyor. NTV'de program yapan "şeklen demokratlar", kerametleri kendilerinden menkul uzmanlar ile reyting sosu kontenjanından başları örtülü güya sosyolog kadınları ağırlayıp konuyu ırgalıyorlar. Halbuki herkesin yapabileceği çok basit duruş ve cevaplayacağı çok basit bir soru, meselenin anlaşılmasına yeter. Gazeteci de, televizyoncu da, türbanı savunan da, takan da önce mert ve samimi olacak. Sonra soruyu kendisine soracak ve cevaplayacak. AKP Hükümeti ve AKP'yi destekleyen ABD'nin Neo-con'cuları, İslamiyet'in değer yargıları ve türbanlarını savundukları Müslüman kadınların kişisel hürriyetleri konusunda samimiler mi? Bizzat Türkiye'de AKP ile estirilen siyasal iklim sebebiyle türbana hücum eden ve türbanları ile fiyaka yapmaya başlayan kadınlar, dünyanın öteki Müslüman kadınları konusunda samimiler mi? Ne cevap veriyorsunuz? Duyamadım! "Samimiler" mi dediniz? Öyleyse gelin bakalım samimiler mi? BOP çerçevesinde Ortadoğu'yu yeniden dizayn etmek ve enerjinin üzerine oturmak için ABD ile İngiltere, Irak'ı işgal etti mi? Etti. Peki ne oldu? Irak'ta 5 yılda öldürülen yüz binlerce Müslüman'ın yanı sıra, 1.5 milyon kadın ve çocuk göçe maruz kaldı. Bunların binlercesi şimdi Beyrut ve çevresinde fuhuşa sürüklendi. Eltiler, kardeşler, gelin kaynanalar, gelin görümceler, ana kızlar, Beyrut'a hücum eden çoğu Müslüman yabancı erkeklerin koynuna giriyorlar, iğrenerek. Çankaya'yı önceki gün şereflendiren Sudan Devlet Başkanı El Beşir'in ülkesinde ise Müslüman cancavit militanlar, Darfur'da yerli kadınların ırzına geçiyorlar. Peki bu mudur, Müslüman kadının iffeti ve namusu konusunda hassas ve samimi olmak? Bu mudur türban konusunda mert olmak! Avanak demokratlar size söylüyorum!