Diyetiniz sosyal yaşantınızdan soyutluyorsa bırakın (2)
Anlamakta güçlük çektiğim şeylerden biri de dışarı çıkıp eğlenmeyi teklif ettiğinizde, arkadaşınızın "Ben diyetteyim gelemem" diye bir cevap vermesi. Ne mutsuzluk verici? Daha sonra bu arkadaşlarınızla hiç dışarıya çıkmayacak mısınız? Yoksa çıkıp kilo koruma kabusları mı yaşayacaksınız?
İstemek önemli... Bir de siz şeker hastası veya kronik böbrek hastası gibi kronik rahatsızlıklardan ötürü diyet yapıyorsanız; bu diyet ömür boyu yapacağınız bir diyet olacağı için onunla yaşamayı öğrenmeniz gerekmektedir. Düzensiz bir yaşantınız da olsa o düzensizliğin içinde istediğinde insan kendine bir düzen yaratabiliyor. Yani her şey istemekten geçiyor. Diyetisyeninizin, görüştüğünüz süreç içinde bulunduğunuz sosyal yaşantıda sizi gözlemleme şansı olursa size daha çok yardımcı olacaktır. Belli kurallar tabii ki kaçınılmaz olacaktır. Bu noktada seçim yapmak gerekiyor. Ya diyetisyeninizin dediğini uygulayıp sağlıklı ve istediğiniz kiloda yaşamak ya da her şeye rağmen nefsinizin anlık zaaflarına uyup sonra pişmanlık ve mutsuzluk duygusu ile yaşamak.
Tercih sizin! Bir lokma ya da yarım porsiyon da olsa ömür boyu tatmak mı? Yoksa bir tabak ya da birkaç tabak gibi miktarı abartıp sonra bunların size tamamen yasak olması mı? Yani özetle kısa sürede çok kilo vermeyi vaat eden ve sizi sosyal hayatınızdan soyutlayan ve verdiğiniz kiloyu daha fazlasıyla geri alacağınız bir diyet mi? Yoksa sağlıklı beslenme modelini anlatan ve yaşam modelinizde kalıcı değişiklik yaparak kalıcı bir kilo vereceğiniz bir süreç mi? Siz hangisini tercih edersiniz?
Bahçelievler Medicana Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatmagül YILMAZ