Teröre karşı GAP
Hükümetin 4 yıllık eylem planındaki "stratejik" nokta GAP. Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak illerini kapsayan bu dev proje, enerji ve sulamanın yanı sıra sosyal yapıda onarım açısından eşsiz bir fırsat sunuyor. Bölgede yatırımlar 30 yılı aşkın süredir devam ediyor. Enerji projeleri yüzde 80'e yakın oranda gerçekleşti. Ama özellikle sulama alanında geri kalındı. Tabi sosyal politikalarda da... Oysa bu projenin geri dönüşü çok yüksek. Türkiye'nin elektrik enerjisi ihtiyacının yüzde 40'ı şu anda GAP bölgesindeki hidroelektrik santrallerde üretiliyor. Fırat ve Dicle nehirleri üzerindeki barajlarda yılda 1 milyar doların üzerinde elektrik üretimi gerçekleştiriliyor. Yani GAP, devlet için yapılabilecek en karlı yatırım...
***
Hükümetin "GAP'ı 2012'ye kadar tamamlama" yönünde irade ortaya koyması "terörle mücadele" açısından da önemli. Bölücü terörün yenik düştüğü; "sindirme gücü"nün iyice azaldığı bir dönemde halkın yaşam koşullarını iyileştirmeye doğrudan katkıda bulunacak bu dev projenin tamamlanması, Türkiye için "kritik" bir aşama olacak. Neden? Çünkü GAP sadece enerji ve sulama değil. GAP'ın hedefi; tarımsal ve sınai kalkınmanın yanı sıra bölgede huzuru sağlayacak, "birleştirici-bütünleştirici" bir sosyal politikayı aktif hale getirmektir.
***
Bakın bu yıl Mayıs ayında hem İstanbul'da, hem de Güneydoğu Anadolu bölgesinde birbirini izleyen tarihlerde "GAP İlleri Kültür ve Turizm Festivali" düzenlenecek. Doğu-Batı kaynaşmasının güzel bir örneği... Kuşkusuz bölgedeki kültürel mirasın turizm yoluyla değerlendirilmesi, ekonominin canlanmasına katkıda bulunacak. Ekonomisi güçlenen bir bölgede "korku" barınabilir mi? Terör barınabilir mi?
***
Bölgeye dönük sosyal politikanın amacı şu: Enerji yatırımlarının yanı sıra, tarımı geliştirmek, altyapıyı güçlendirmek; eğitim, sağlık, kültür, turizm alanlarında gelişme sağlamak ve bu yolla bölgeler arasındaki eşitsizlikleri gidermek. Yani terörle mücadelenin "silahsız" boyutu. Hükümet sözünü tutar, GAP 4 yıl içerisinde tamamlanırsa, 2012'den itibaren Türkiye daha huzurlu olabilir... Çünkü; altyapısı gelişmiş, iş imkanları artmış, turizmi canlanmış bir bölgede yaşayan insanları kandırıp dağa çıkarmak zor olacaktır. Devletinin gücünü, bölgesindeki hizmetlerde gören, hisseden gençler başka hayaller peşinde koşmayacaktır. Çünkü bu coğrafyada gerçekleşme şansı en yüksek hayal; ekonomisiyle birlikte demokrasisi güçlendirilmiş bir Türkiye'de daha yüzlerce yıl "kardeşçe" yaşamaya devam etmektir.