Bu gurur bize ait
Çocuklarımıza doğruları öğretecektik. Onlarla birlikte sırtımızda taşıyacaktık, kutsal bildiğimiz bütün değerleri. "Hangişarttaolursaolsun,çıkarlarınızadeğilgerçeklerehizmetedeceksiniz" diye haykıracaktık onlara. Şimdi tek doğrunun para olduğunu nasıl açıklayacağız onlara? Ruhun dilini unutup, paranın diliyle konuşurken...
***
Gür ormanlarımız vardı, miras bırakacaktık çocuklarımıza. Hürmet perdeleri çekecektik pencerelere. Tencerelerde helal yemek kaynatmayı öğretecektik. Hırsız kervanlarına katılmanın onursuzluk olduğunu ders belletecektik her birine. Şimdi nasıl açıklayacağız, yağmadan payımızı istediğimizi. Omuzlarımızdaki meleklerimizi düşürdüğümüzü nasıl söyleyeceğiz, şeytan fikirlere göz kırparken? Giderek birbirimize benzerken.
***
Leyla ile Mecnun'dan kalan aşkı öğretecektik onlara. "Annemgibibirkızsevdim" konulu şiirler okuyacaktık. Ruh varken ten nedir ki, gösterecektik! Nakit duygularla bedenini pazarlayan kadınları gazetelerin birinci sayfalarına basmakla, kadınlığı ayaklar altına almak arasında bir fark olmadığını, nasıl söyleyeceğiz şimdi? Politik biberonla beslenen gazeteciliğin bağımsızlığını, nasıl kabul ettireceğiz onlara? "Güzelgünlergöreceğizçocuklar" diye ettiğimiz yeminleri bile unuturken...
***
Karanfillerimiz vardı ceketlerimizin sol yanında. Muzaffer ordular kuracaktık, hayatın askerlerinden. Savaşın değil, barışın kutsal olduğunu akıllarına çivi gibi çakacaktık güya! Şimdi ölüme alkış tutmanın utanılacak bir şey olduğunu hangi yüzle açıklayacağız onlara? Korkuyu hatmederek yaşadığımızı nasıl anlatacağız? Kıyametin kapılarında bekleyen gerçeklerden nasıl haberdar edeceğiz onları? Kaldıramayacağı kadar taşı, her birinin sırtına yüklerken...
***
Çocuklar bizleri nelerden korudu da... Biz onları hiçbir şeyden koruyamadık. Onlarla oynadığımız oyundan hep biz galip çıkıyoruz ya... Bu gurur bize ait!