Yola çıktım Mardin'e Nasıl varyemez insanlarız biz? Pahası tarifsiz hazinelerimiz var. Kent, kasaba, köy şekline bürünüp saklanan sandık sandık mücevherimiz var, lakin "paramız yok" işe bak! Eloğlu kalkıp Tokyo' dan, Toronto'dan, Madrid'den, Mançestır'dan geliyor. Tarih babanın ayak izlerinden, parmak izlerinden, yelinden, yemenisinden, poşisinden ipuçları arıyor. Biz, bin yıllık tarihin gafil bekçileri gibi, başı kıçı dağıtmış aval kaval bakmalardayız peeeh!..
'MEZOPOTAMYA' DERİZ DE Haritada yerini bulmakta zorlandığımız nice kentten biri de Mardin değil mi mesela? Çık sokağa sor ahaliye. Bak bakalım en fazla nesini, neresini anlatabilir bu eşsiz kentin? Midyat desen, Kızıltepe, Savur desen, kaç kelimelik cümle kurabilirler buralar üzerine. O zaman dinleyesiniz ve bir iyice belleyesiniz sevgili dostlar. Bakın nasıl anlatıyor bu Şehr-i Mardin kendisini.
'BEN MARDİN'İM' "Bastığın topraklar bin yılların ötesinde asi, savruk ve şaşaalı geçmişin izlerini taşır. Ben öyle bir zaman tüneliyim ki, Sümer dirliğinin, Selçuklu sevdasının, heybetli mimari zevkinin, bilgelikle olgunlaşmış huzuru ile inşa edilmiş evlerden size tebessüm ederim. Ben Mardin'im heeey!..
MEM U ZİN GÜZELLİĞİ Sevmenin, sevilmenin, Mem u Zin güzelliğiyim. Ben Hurri aşkının, Şeyh Galip diyarıyım... Benim sokaklarımda tarihi bir solukta hissedersin. Heybetimden Mezopotamya'ya göz kırpan avlularımla, geniş gönüllü olma ayrıcalığımla beni kucaklarsın. Çünkü, çünkü ben Mardin'im. Taşlardan fırsat buldukça özgürce toprakla el ele tutuşan, gökyüzüne en nağmeli bakışını yönelten Kapariler bağrımdan taşar. Dedim ya; Ben Mardin'im.
DİNGİN LİMAN Heybetli kalem, Artuklu görkemim, ovamın denizi kıskandıran enginliği ile Harran ile kardeş Mezopotamya bereketini, Kudüs'e nispet yaparcasına, dinlerin dingin limanı olmuş tapınaklarımı sizler için hep sakladım. Ben Mardin'im de o yüzden.
MİSTİK ŞAHESER Süryani nağmelerini, dinlerüstü kardeşlik halaylarını, yüreklerdeki kanaviçe bezentisini bende görürsünüz. Ben Mardin'im. Anadolu mertliğinin, kardeş şerbetli dostluğuyum. Ben mistik bir mimari şaheserim. Ben Mardin'im."
Servisi 
Nasıl varyemez insanlarız biz? Pahası tarifsiz hazinelerimiz var. Kent, kasaba, köy şekline bürünüp saklanan sandık sandık mücevherimiz var, lakin "paramız yok" işe bak! Eloğlu kalkıp Tokyo' dan, Toronto'dan, Madrid'den, Mançestır'dan geliyor. Tarih babanın ayak izlerinden, parmak izlerinden, yelinden, yemenisinden, poşisinden ipuçları arıyor. Biz, bin yıllık tarihin gafil bekçileri gibi, başı kıçı dağıtmış aval kaval bakmalardayız peeeh!.. 
