Pronet'in galoşları
Annemlerin evinde de kendi evimde de güvenlik için alarm sistemi var. Hani binanın dışında yanıp sönen mavi ışıklı kutu. Hırsızlar o mavi ışıklı kutuları görünce kaçıyor. Pronet'i iki yıl önce evimize giren tatsız hırsız macerası yüzünden taktırmıştık. Hırsız sadece değerli eşyaları almakla kalmamış; mastır tezimin bulunduğu laptop'u da götürmüş ve tezi teslim etmeye kısa bir süre kala oturup baştan 80 sayfa yazmıştım. Bu hırsız olayı öyle bir ders oldu ki hemen alarm taktırdık. Geçenlerde daireme Pronet'i çağırdım. Çağrı merkezini arayarak kaydımı yaptırdım ve söyledikleri saatte evime geldiler. Maşallah Pronet çok dakik. Neyse, üniformalı iki bey geldi. Kapıyı açıp içeriye buyur ettiğimde lacivert renkte kalın kumaştan yapılma bir şey çıkarıp ayakkabılarının üzerine geçirdiler. Üzerinde de markaları var. Ne kadar doğru bir yaklaşım. Onlar galoşları ayaklarına geçirmeselerdi ben hazırda bulundurduğum galoşlardan verecektim. Ama bendeki plastik galoşlar kısa sürde yırtılıyor, yandan ayakkabı fırlıyor... Eh bir de çirkin görüntüsü ve gıcık sesi cabası. Pronet'in galoşları dolgun kalın bir kumaştan. Nezih duruyor. Alarmla ilgilenmeyi bıraktım, galoşları incelemeye daldım. Bir işi doğru yapmak, ayrıntıları unutmamak tüketici gözünde ne kadar güzel bir etki bırakıyor, öyle değil mi? Sadece evimde daha güvenli uyumuyorum, aynı zamanda servis kalitesi ve hızı sayesinde markaya daha güveniyorum.