Emniyet Teşkilatı içinde özel bir yeri sahip olan narkotik polisleri, yabancı meslektaşlarından daha iyi eğitim alıyor.
***
İşte 'Biyonik Adam' benzeri narkotikçiler
Emniyet Teşkilatı içinde özel bir yeri sahip olan narkotik polisleri, yabancı meslektaşlarından daha iyi eğitim alıyor.
İstanbul Narkotik Şubesi elemanları çok özel polisler. Dünya standartlarına bakıldığında, yabancı meslektaşlarından aşağı kalır yanları olmadığı gibi 'fazlaları' var. Bu kuru kuruya bir övme, abartılmış bir sırt sıvazlama değil. Şube Müdürü Tufan Bey'in belgeleriyle ortaya koyduğu gibi, evrensel ölçülere göre değerlendirme yapıldığında bakın ne gibi özellikleri çıkıyor öne.
İSTANBUL NARKOTİK ELEMANLARININ ÖZELLİKLERİ a) İletişim becerileri Kalabalıklarla bir arada olmaktan hoşlanır. Girişken ve ataktır. Sosyal ortamlara çabuk uyum sağlar. Sözle ifadesi mümkün olmayan ipuçlarına değer verir. b) Öz disiplin Planlı, disiplinlidir. Gözetim altında çalışabilir. Kararlılık ve inisiyatif kullanmakta mahirdir. Problem çözme yetenekleri gelişmiştir. Eksik öncüllerde doğru verilere ulaşma kabiliyeti vardır. c) Kararlılık Kafasına bir şey koyarsa mutlaka yapar. Fikrinde inatçı, hırslı ve çalışkandır. Öncelikle kendi fikirlerini savunur. Bir karar verirse dönmesi imkansızdır. d) Sonuca odaklılık Sonuç yönelimlidir. Başarıya motive olmuştur. İşleri bir an önce ve başarıyla bitirmek ister. Uzun vadeli planlar yerine pratik ve tez planları tercih eder. e) Dikkatlilik Dikkatini toplayıp yoğunlaştırmakta sorunu yoktur. Uzun süreli dikkat kesilebilir. Konsantrasyonu sağlamdır. Konular üzerine yoğunlaşabilir. f) Disiplin altında çalışabilme İç disiplinle birlikte, emir komuta zinciri içinde de disipline olabilir. Kendinden Kendinden bekleneni kavrar, uygulamak için tereddüt yaşamaz, emirleri sorgulamakla zaman tüketmez. g) Analitik düşünme Öğrendiklerini rahatlıkla değişik alanlara transfer edebilir. Yaratıcıdır. Olaylara geniş ve değişik açılardan bakabilir. h) İnisiyatif alma Soğukkanlı ve kararlıdır. Tek başına karar verip uygulayabilir. Sorumlulukları bedelini üstlenerek almaktan kaçınmaz. I) Gözlem yeteneği Olayları ve kişileri gözlemleme yeteneği doruktadır. Meraklıdır, çevre koşullarındaki değişimlere duyarlıdır. Olayları uzun süre sonra bile detaylı olarak anımsamak, nesneler ve durumlar arasında bağlantılar kurmak konusunda eşsizdir.
FIKRA GİBİ ANILAR... Şubenin genç memur ve amirleriyle uzun sohbetler yaptık. Bunca zorlu koşullar altında dahi olayın mizahi ya da trajikomik taraflarını bulup çıkartıyorlar. "Başka türlü kafayı yeriz abi. İlle ki bir matrak, bir rahatlama noktası olmalı" diyorlar, haksız değiller. İşte bunlardan birkaç anekdot:
MASA-SANDALYE MUHABBETİ DGM Binası açıldığında işadamları da bağışta bulunur ve "Milletin devletine çam sakızı armağanı" diyerek imece kurarlar. Bunlardan biri de A.D. adlı işadamıdır. O da bu imeceye 15 masa-15 sandalyeyle katılır. Aradan aylar geçer. Bu meşhur işadamı külliyetli miktarda yakalanan eroinin patronu olarak yakalanır. Organize suç işlediklerinden DGM'de yargılanmaya gelirler. Salona girer girmez acı acı gülerek "Allahın işine bak komiserim. Ben buraya 15 masa-15 sandalye yardım yapmıştım. Şimdi tam 15 kişi çete suçlamasıyla buraya geldik. Meğer kendime ve her adamıma birer masa-sandalye göndermişim" der. Ortamın gerginliği anında çözülür, hakim de dahil herkes gülüşür.
KAÇIN POLİS GELİYOR Narkotik ajanları, bir süredir teknik takipte oldukları bir kaçakçılık şebekesini ele geçirmek için son hamleyi yapmaktadır. Malın yüklü olduğu spor lüks bir arabayı takibe alırlar. Bir süre sonra kaçakçılar izlendiğini anlar ve gazı kökler. Son derece atak ve kıvrak olan spor aracı takip etmek güçtür. Ancak ileri sürüş tekniğinde uzman olan operasyon şoförleri yine de enselerindedir. Sirenler çalınır, anonslar yapılır ama araç durmaz. Boğaz Köprüsü'ne gelindiğinde turnikeler tutulur ve kaçanlar yakayı ele verir.
BAK SEN ŞU İŞE! Sonraki konuşmalar şöyledir: - İnin aşağı çabuk! - Hayırdır amirim? - Konuşma! İn arabadan ellerini kaldır, araca yaslan! - (Söylene söylene inerken sitem eder.) Yaptığımız iyiliğin karşılığı bu mu? - Ne iyiliği be? - Baktım ki arkadan siren çalıp geliyorsunuz. Dedim ki: "Bunlar mutlaka önemli bir işe gidiyor." Vatandaş olarak polise yardımı görev bilip yol açıyordum size. - (Gülerek) Nereye gideceğimizi nereden biliyordun? - Kalbim temiz ya, hissettim vallahi amirim. - Bak bak baaak. Araban da temiz mi? - Temiz vallahi daha bugün yıkatmışım. - Mallar nerede? - Onlar çiftlikte. - Ne çiftliği? - Malları sormadın mı amirim? Var işte 3-5 baş malımız. İnek var, sığır var, koyun kuzu var. - Uyuşturucuyu nereye sakladınız, bakacağız şimdi. - Yok beyim biz yapmayız öyle şey. Ama arabayı otoparka bıraktımdı. Dönüşte kahyanın gülüşü hoşuma gitmediydi. O bir şeyler koyduysa bilemem artık. Aranan aracın zulasından 17 kilo baz morfin, 2 tabanca ve mermiler çıkar. Otopark kahyası değil ama şahıslar adaletin karşısına çıkar elbette.