Her genç kız gibi evlenip, çoluk çocuğa karışmayı hayal eden 20 yaşındaki Aslı Şimşek'i hunharca katledenler, emniyet güçlerinden kaçamadı....
Henüz hayatının baharında tazecik, güzel mi güzel bir kızdı Aslı ŞimşekFiziksel güzelliğinin yanı sıra terbiye ve saygısıyla da büyük, küçük herkesin sevgilisi olmuştu... Tüm genç kızlar gibi onun da hayalleri vardı. Hayatının erkeğini bulacak, teliyle duvağıyla evlenecek, çok ama çok mutlu olacaktı. Çocuklarını kucağına almak ise en büyük özlemiydi Aslı'nınMahalleden yakın arkadaşlarına sık sık "Çocuğum olsa acaba kime benzer? Bana mı yoksa babasına mı?" diyerek hayallerini anlatıyordu AslıSon derece çalışkan bir yapısı olan Aslı, hem ailesine katkıda bulunmak hem de çeyiz parası biriktirmek için iş hayatına atılmıştıBir alüminyum fabrikasında sekreter olarak görev yapan Aslı'nın azmi, hırsı ve çalışkan tavrı patronunu da çok memnun ediyordu. Onun kimseye bir zararı yoktu. Tek isteği ailesini refaha kavuşturup, ondan sonra da kendi evinin kadını olmaktıAma olmadı; güzel Aslı'ya bir parça mutluluğu çok görenler vardı...
ÇIĞLIKLARINI KİMSE DUYMADI! Cana yakınlığı ile tanınan Aslı'nın kalbinde kötülük yoktu. Etrafına gülücükler saçar, herkesin halini, hatırını sorardı. İnsanlar hakkında her zaman iyi düşünceler besleyen Aslı, daha hayatının baharında kendisini hunharca öldürmeyi planlayan katilin ya da katillerin tanıdık birileri olabileceğini nereden bilebilirdi ki? O da her genç kız gibi sevmek ve sevilmek istiyordu. İşte bütün suçu buydu güzeller güzeli Aslı'nınİnsanlara güvenip, sevmenin faturasının bu kadar ağır olacağını bilseydi acaba güvenir miydi Aslı? Her akşam olduğu gibi o akşamda Aslı için sıradan bir günün sonuydu. İş arkadaşları tek tek evlerinin yolunu tutunca Aslı'da hazırlanmaya başladı. Sanki kötü bir şeylerin olacağını hissediyormuş gibi geç saatlere kalmamaya özen gösteriyordu. El, ayak çekilmeye başlayınca Aslı masasını topladı ve montunu giydi. Çantasını alarak iş yerinde çıkmaya hazırlanırken, azrailin kendisini beklediğinden elbette habersizdiYorucu bir günün ardından evine gidip, dinlenmenin hayalini kuran Aslı maalesef hayallerini gerçekleştiremedi. Tüm umutları gibi o da avuçlarının içinden kayıp gidecekti. Yola çıkmaya hazırlanan güzeller güzeli genç kız, bir erkeğin saldırısıyla neye uğradığını şaşırdı
AZRAİL'LE RANDEVU Arkadan genç kızın boğazına asılan katil, esasında Aslı'nın hiç de yabancı olmadığı bir kişiydi. Bu hunharca planın arkasında acaba kim ya da kimler çıkacaktı? Uzun süre kendine saldıran kişiye direnen Aslı hayattan kopmamak için elinden geleni yaptı. Ama nafile, kader ağlarını örmüştü bir kere. Katiller güzeller güzeli Aslı'yı toprağın altına koymaya yemin etmişlerdi bir kere. Eceli olmaya gelen katil veya katillerle uzun süre boğuştuktan sonra yorgun düşen Aslı son bir hamleyle katilin saçlarına asıldı ve ardından da olduğu yere yığıldı. Aslı'nın teslimiyetinden yararlanan katil, hiç gözünü kırpmadan cebinden çıkardığı bıçakla genç kızın boğazını kesti.
HERKES TEK TEK İFADE VERDİ Adana'da yaşanan bu hunharca cinayetin ardından Adana polisi alarma geçtiEmniyetin aklında tek bir soru vardı: Henüz hayatının baharında olan ve mazbut bir yaşam süren Aslı'yı kim, neden öldürmek istedi? Emniyet güçleri, Aslı Şimşek'e yakın olan herkesi takibe alarak ifadesine başvurdu. Kızlarını kaybetmenin acısıyla feryad eden Aslı'nın ailesi katilin bulunması için cinayet masası ekiplerine adeta yalvarıyorduGelinlikle görmeyi hayal ettikleri biricik kızlarının hunharca öldürülmesi yakınlarını perişan etmişti. Aile fertleri ve Aslı'nın yakınları genç kızın yasını tutuyordu. Tek dilekleri ise adaletin yerini bulması ve Aslı'nın mezarında rahat uyumasıydı.
ÖNCE İTİRAF ETTİ, SONRA İNKAR Cinayet Masası ekiplerinin araştırması çok uzun sürmedi ve edinilen bilgiler doğrultusunda Aslı'nın sevgilisi olduğu iddia edilen Mehmet Teroğlu gözaltına alındı. Emniyette ifadesine başvurulan Mehmet Teroğlu son derece soğuk kanlı bir şekilde iddiaları redediyordu. Ama cinayet masası ekiplerinin pes etmeye hiç niyeti yoktu. Tekrar tekrar sorguya alınan Mehmet Teroğlu'ndan sonunda bir itiraf gelmişti... Cinayet masası ekiplerinin Aslı'nın sevgilisi olarak gözaltına aldığı ve sorguladığı Mehmet Teroğlu, karakoldaki ifadesinde, genç kızı kendisine yüz vermediği için öldürdüğünü söylüyordu. Ancak Mehmet Teroğlu ifadesini değiştirmekte gecikmedi ve Aslı'yı yakın arkadaşı Aytaç Turaçcı'nın öldürdüğünü ileri sürdü. Tüm bu karmaşanın ardından kolları sıvayan cinayet masası ekipleri, Mehmet Meroğlu'nun ardından Aytaç Turaçcı'yı da merkeze çekip, sorguya aldı. İşte dananın kuyruğu bu sorgunun ardından kopacaktı. Ama cinayet masası ekiplerinin işi de pek kolay görünmüyordu. Karşılıklı suçlamalar aldı başını gitti. Aytaç Turaçcı emniyetteki ifadesinde, kendisini suçlayan Mehmet Teroğlu'nun cinayeti tek başına işlediğini, hatta kendisine bu işi üstlenmesi için bir ev ve 1 milyar lira da teklif ettiğini söyledi.
BİRBİRLERİNİ SUÇLADILAR İşte bu iki kritik sorgunun ardından gerçekler yavaş yavaş su yüzüne çıkmaya başlamıştı. Aytaç Turaçcı, Mehmet Teroğlu'nun kendisine verdiği sözleri tutmadığı için ele verdiğini anlatıyordu. Bütün bu gelişmeler cinayet masası ekiplerini olduğu kadar mahkeme heyetinin de kafasını karıştırmıştı. Gencecik bir fidan toprağın koynuna gelin giderken, katil zanlıları birbirini suçluyordu. Ama gerçek neydi? Bu hunharca cinayeti hangisi işlemişti? Mahkeme salonu kızını toprağa veren acılı babanın feryadlarıyla inliyordu. Aslı Şimşek'in babası Öcal Şimşek, hakimden kızının boğuşma sırasında elinde kalan saç tellerinin DNA'sını istiyordu. İşte bu gelişmenin ardından Mehmet Teroğlu ve Aytaç Turaçcı'dan alınan saç örnekleri Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
ADALET YERİNİ BULDU Yapılacak DNA testi sonucunda tüm gerçekler nasıl olsa ortaya çıkacaktı. Öyle de oldu. Katil zanlılarından alınan saç örnekleri hunharca bir cinayete kurban giden Aslı'nın parmakları arasında kalan saç örnekleriyle karşılaştırıldı. Sonuç son derece ürkütücüydü. Genç kızı öldüren, sevgilisi olduğu iddia edilen Mehmet Teroğlu'ndan başkası değildi. Genç bir kızın eceli olan ve onu gözünü bile kırpmada katleden Mehmet Teroğlu, 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucu 14 yıl ağır hapis cezasına çarpıtıldı; cezasını çekmesi için Silifke cezaevine gönderildi.