* Futbolcular transfer edilirken yeteneklerinin dışında psikolojik rahatsızlıklarının olup olmadığı İstanbul gibi bir metropole uyum sağlayıp sağlayamayacakları araştırılmalı.
* Baki ve Burak için gece yaşantılarının olduğu yönünde bilgiler bana ulaşmıştı. Buna rağmen bu oyuncular transfer edildi. Sonra bir duydum ki Burak garsoniyer tutmuş.
* Demirören Malmö maçında Sinan Engin'i menajer yaptığını açıkladı. Uçaktan iner inmez kararından vazgeçti
* Kleberson ise Etiler'de garsoniyer tutmuştu... Aydın gibi genç futbolcuların bu evi kullandıklarını duydum
Dünkü yazımda Rıza'nın o olaydan sonra istifa etmesi gerektiğini söylemiştim. Bunu Ertuğrul Sağlam için de söylüyorum. O da Sinan Engin menajer olduğu gün görevi bırakmalıydı. Çünkü Beşiktaş'ta iyi bir düzen vardı ve Ali Gültiken'in sosyal ilişkileri mükemmeldi. İngilizce'yi de ana dili gibi biliyordu. Zaten Beşiktaş'ta da futbolcu olarak efsaneleşen bir isim olduğu için bu işi çok iyi götürüyordu. Ali Gültiken'i benimle birlikte Murat Aksu ve Ertunç Soğancıoğlu, Başkan Demirören'in de onayını alarak göreve getirmişti. Beşiktaş hazırlık maçları ve ligde çok iyiyken birden bire Sinan Engin'i göreve getirdiler. Nereden, nasıl ve niye geldiğini bilemiyorum. Başkan Sinan Engin'i daha önce de göreve getirmeye kalkıştı ve Malmö maçı öncesi Sinan'ı menajer yaptığını medyaya açıkladı. Ancak daha sonra uçakta bu fikrinden birden vazgeçti. Yani Sinan uçağa binerken menajerdi, uçaktan inildiğinde ise menajerlikten alınmıştı!
Engin 'Ondan başkan olmaz' demişti Sinan Engin'i ben bunda kabahatli görmüyorum. Ancak Ali Gültiken'i bütün Beşiktaş camiası bağrına basmıştı ve asla medya maymunu olmadı. Ayrıca Ertuğrul'un futbol takımındaki tam yetkisini kabul etti. Böyle bir düzen varken birdenbire Beşiktaş bir Sinan Engin sendromu yaşadı. Oysa Sinan, başkan hakkında, "Ondan başkan olmaz. Ben başkan adayıyım" bile demişti. Bunları şimdilik bir kenara bırakalım... Ben size transfer yapılırken futbolcunun psikolojik durumunun ve kafa yapısının ne kadar önemli olduğunu anlatayım.. Beşiktaş'a transfer olacak futbolcuları alırken sadece teknik kapasitelerini incelemek yetmiyor. Aynı zamanda psikolojik rahatsızlıklarının olup olmadığını, İstanbul gibi büyük bir metropole uyum sağlayıp sağlamayacaklarını da tespit etmek lazım. Örneğin Baki Gençlerbirliği'den geldi. Gençlerbirliği'nin en yetkili ismi bana Baki'nin gece hayatına çok düşkün olduğunu söyledi... Antalyaspor'dan alınan Burak için de yine teknik kapasitesinin iyi olduğu fakat İstanbul'da uyum sorunu yaşayacağı bana iletildi. Buna rağmen 2 futbolcu da transfer edildi. Bir de duydum ki Burak, Ümraniye'de garsoniyer tutmuş.... Hatta Burak'ın bu olayını Çarşı'dan da bazı taraftarlar duymuş ve Burak'ı uyarmışlar. Hatta Beşiktaş'tan ayrılan Kleberson da Etiler'de garsoniyer tutmuştu. Başta Aydın olmak üzere bazı genç futbolcular da onun evini kullanmışlar... Bu futbocular çok gençler ve parayı bulduklarında elbette yoldan çıkabiliyorlar. Bunların hepsine birer yaşam koçu verilmeli. Fransız bir atasözü vardır... Uçurtmayı uçuran kuyruğudur...