Dünyanın en güçlü kadınıyla
Sunuculuk yapmayı, sadece ekran önünde değil, özel törenlerde de çok seviyorum. Çünkü farklı kesimlerden her tür insanla tanışma fırsatı veriyor. Geçen hafta Arap dünyasının en zengin iş adamları İstanbul'daydı. Gelen 100 kişinin her birinin serveti 1 milyar doların altında değildi, düşünün. Çoğunun özel jeti vardı. Ama dış görünümlerine baktığınızda neredeyse hiç biri o şaşalı servetlerini yansıtmıyordu. Bu insanlar neden Türkiye'ye geldi? Kuwait merkezli 'Global Investment House' yatırım şirketinin (TAV'ın yüzde 5 hissesini satınalan grup) iş ortakları olarak İstanbul'da gerçekleşen üç günlük bir geziye davetliydiler. Gündüzleri toplantılar,akşamları eğlenceli yemekler... Şimdi, bu Körfez ülkeleri topluluğunun başındaki esas kişiye gelelim. Şirketin CEO'su ve direktörü bir kadın. Hem de çok hoş bir kadın. Modern görünümlü, şık giyimli, kırmızı ruj süren, kendinden son derece emin Maha Al-Ghunaim. Onca iş adamının arasında en tepedeki ismin bir kadın olduğunu görmek beni çok mutlu etti. Dünya basınının da röportaj yapmak istediği bir sima. Genelde sorulan şu soruya cevap vermeyi sevmiyormuş. "İş hayatında kadın olmak nasıl?". "Ben bir 'kadın' olarak görülmek istemiyorum. Ben bir iş insanıyım. Bu doğru bir soru değil." Böylesine de net. Maha'yı görünce çok şaşırdım, ne kadar genç dedim. Aileden zengin olan bu hanım Ortadoğu'nun en zengin 20 kişisi arasında.Forbes dergisi tarafından da dünyanın en güçlü kadınları arasında 72.sırada! Maha'nın özgeçmişini okurken '23 yıllık tecrübe' kelimesine takıldım. Yanına giderek yaşını sordum.Bana gülerek 'tabi ki yaşımı söylemeyeceğim' dedi. İş hayatına 14 yaşında başladığını ekleyerek bu konuyu değiştirdi. Ama ben durur muyum? Hemen bir araştırma yaptım; ben sormadan zaten dedikodu yayılmıştı bile.. Herkes merakla böylesine genç duran bir kadının gerçek yaşını merak ediyordu.46 ve 49 sayılarını duydum. 45 yaşın üstünde bir kadın gibi asla durmuyordu.Onca iş stresine rağmen sağlam bir şekilde ayakta. Bravo doğrusu!
Tercüman çek!
Araplar Türkiye'ye gelir de, İbrahim Tatlıses'i dinlemeden giderler mi?Davetliler arasında yapılan anketle 'İbrahim Tatlıses' seçilmiş. Ortadoğu ve Balkanlar'ın en ünlü Türk şarkıcısı olarak kendisini Sait Halim Paşa Yalısı'nda sahneye çağıran kişi ben oldum. Tatlıses'in salona girmesiyle herkes büyülenmiş gibiydi. Sabahtan beri doğru dürüst yüzleri gülmeyen bu ciddi insanların birden yüzlerinde tebessümler belirdi. İbo, zaman zaman birkaç Arapça kelime araya katarak davetlilerle iletişime geçmeye çalıştı. Sonra Suriye'deki bir anısını anlatmak istedi. Birden 'tercüman çek' çağrısıyla irkildim. Elime tutuşturulan mikrofonla sahnede yanına gittim. En ince ayrıntısına kadar Suriye, Mısır ve Dubai'deki konser anılarını anlattı. Ben de İngilizce'ye çevirdim. Ama şov gibi, gülerek.. samimiyetle...Programın sonunda 'tercüman çek' diye seslenince yine yanında belirdim. Gecenin sonunda, kuliste kendisini ziyaret ettiğimizde 'İbrahim Bey, illahi valla, o kadar okudum, ettim, bana 'tercüman' deyip durdunuz' dedim. Bir güldük, bir güldük sormayın. Yabancı misafirlerde sürekli yanıma gelip 'tercüman' deyip durdular. Ama işin güzel yanı; Global grubunun Kuwait'te gerçekleşecek 10.Yıl Kutlamasına İbrahim Tatlıses davet edildi. Tabi bu görüşmede yine tercümanlığı ben yapıyordum. İbrahim Bey demez mi? 'Tercüman da gelecek, yoksa yok.' Yine bir gülme krizi yaşadık. Sahne şovumuz çok beğenilmiş, yurtdışına da açılıyoruz...
Servisi 
