Ne yaptın Efes
Avrupa'da Euroleague final 4 kapısını en fazla zorlayan takım Efes Pilsen, yeni koç ve baştan kurulan zengin kadrosuna son gün transferi Scootie PENN'i de katarak çıktı efsane oyuncu Dragan Petroviç'in adına taşıyan salonda, Hırvat basketbolunun güçlü temsilcisi CİBONA karşısına. PENN'in gelişinin çok faydasını göreceğiz derken, Efes'in zenginleşirken fakirleştiğine tanık olduk. Efes, İstanbul'dan rahat, farklı götürdüğü maçı zora sokma alışkanlığını beraberinde götürmüş. Kenarda ki oyuncu zenginliği koçu, oyunu tam vurup gideceği noktada fantezi arayışına zorluyor. Woods potayı karartırken mesela "bir bakayım Kerem bugün nasıl" diye öyle oyuncu değiştirmeler yapıyor ki oyunda devamlılık kalmıyor. Buna birde Serkan örneğinde ki gibi kendini ispatlamak isteyenlerin zorlaması katılınca takım oyunu dağılı veriyor. Tamamen farklı iki ayrı yarı oynadılar. Cibona, muhteşem atıcılar, rebound krallarından oluşan Efes karşısında abandone olmuştu ilk yarıda. Adeta kaderine razıydı. "En kendini bozan takım" ödülüne adayım dercesine dağılmaya başladı Efes. Oyunun iki tarafınıda mükemmel oynayan takım gitti başı bozuklar alayı görünümünde farklı bir takım başladı ikinci yarıya. Giren, çıkan takımı dış atışlarla kurtarmaya çalışınca, dışarda Ayuso, içerde Andric olmak üzere CIBONA oyunun momentumunu önce ele aldı daha sonra koç Blatt onların istediği şekilde beş kısayla oynayınca vurdu geçti. Daha işin başındayız ama Efes kabuğu yumuşak, savunmayı gerekli sertlik ve kararlılıkla yapmayan, bir takım şeklini almış ki bu büyük tehlike.