Yazık değil mi o masum gözlere?
Haberi ilk izlediğimde birkaç gün içinde unutulacağını ummuştum. Zaman zaman ekrana gelen ama aslı astarı olmadığı için gelip geçecek bir safsata gibi gelmişti. Ama Star TV işin peşini bırakmadı. Stüdyo Star programında bu hafta yeni reenkarnasyon hikayeleri vardı. Antakya'ya giden ekip, küçük bir çocuğun anlattıkları üzerine başka evleri ziyaret etmiş. İnsanların hayatına fütursuzca burunlarını sokmuş. Ama en içler acısı durum, Barış Manço'nun ruhunu taşıdığını iddia eden küçük Barış'ın korkulu gözleriydi. Kendisini bir anda televizyon ekranında bulan Barış Cengiz, sorulan sorulara cevp vermekte zorlandı. Belli ki bu oyun başlarda zevkli olsa bile çocuk yüreği artık yorulmuştu. Sorulara genelde "Kendi mi iyi hissettim. Çok mutlu oldum" gibi anlamsız cevaplar verdi. "Barış Manço musun, Barış Cengiz mi?" sorusuna ise "Barış Cengiz'im" diyebildi. Ne için karıştırılmıştı kafası? Kim karıştırmıştı? Ufacık bir çocuğa bunu hangi vicdan yapar? Ailesi mi? İki günlük şöhret için değer mi o güzelim çocuğa kıymaya? Bunları düşünürken gözüme uyku girmedi dün gece vallahi...