İsviçreli balkondan atlarsa
- Bak Savaş Abi. - Buyur. - Bir İsviçreli'yi balkondan aşağı atlarken görürsen ne yapacaksın? - Ne bileyim "Atlama" filan derim harhalde. - Yapma abi. - !!!!!! - Sen ondan önce atlamalısın. - Nasıl yani? - Abi, eğer bir İsviçreli balkondan aşağı atlıyorsa, yerde mutlaka para vardır. Ha ha haaa!..
PARANINDEĞERİARTINCA Böyle söyledi, söylediğine kendi güldü, sonra birden duruldu ve devam etti: - Paraya bu kadar düşkün millet ve devlet azdır abi. Tam 34 yıldır Cenevre'deymiş Arif Caner. Artık buranın muhtarı gibiyim. Doktor çocuğuydum, Bolu'dan kalktım okumaya geldim. Paralarının değeri arttı, babam harçlık yetiştiremez oldu, iş başa düştü. Dedelerim kasaptı. Göre göre öğrenmiştim döner yapmayı. - Göre göre mi? - Evet abi. Burada bir Türk gecesi düzenlenmişti, orada yesinler diye yaptım. Bayıldılar ve kafamda şimşek çaktırdı beğenmeleri. Şimdi bütün İsviçre'ye döner veren bir fabrikam var. Buzlama eti de ben icat ettim, vakumla mal basmayı da.
'ŞİLTVERİYORLAR' Şimdi en başarılı yabancı olarak her sene şilt veriyorlar bana. - Peki nereden icap etti de lafın başında "İsviçreli parayı sever" dedin? - Dedim, çünkü para kendisini seveni seviyor aslında. Bunların sadece Nestle çikolatasından elde ettikleri yıllık ciro, bizim turizm gelirine eşit. Bacası tüten tek fabrikaları yok ama dünyanın her yerine para gidiyor, para geliyor. Memleket konfor içinde yüzüyor. - Bana anlatsan, buradaki gurbetçi yurttaşlarımızla tanıştırsan da dinleyip yazıp çizsem muhtar efendi...
YARINKISMETSE Gülüyor. Keyifle yapacağını söylüyor bu görevi. 8-10 saat içinde yığınla Türk mekanına götürüp çok sayıda Türk'le tanıştırıyor beni. Öyle çok kallavi olmasa da kısmetse yarın okuyacağınız söyleşiler yapıyorum İsviçre'deki bizimkilerle. Yarını beklersiniz değil mi?..