Ayaklar yere basmalı
Bu akşam Fenerbahçe için yeni bir ŞampiyonlarLigi macerası daha başlıyor. MustafaDenizli'yle en başarısız dönemi yaşadığı arenada en fazla puanı (9)Daum'la topladı. Ama bu kadar yüksek puan bile takımı bir üst tura çıkarmaya yetmedi. Üçüncü olunup UEFA'ya gidildi. Bu arada güzel maçlar da oynandı. Mesela ManchesterUnited'ı, Boliç'in golüyle 45 yıl sonra Oldtrafford'un çimlerine gömen Fenerbahçe'ydi. Kadıköy'deki 3-0'lık PSV ve yine M.United maçlarını unutmak mümkün mü? Ya da Prag'daki 10'lık maçı. Schalke ile yapılan ve futbol adına defalarca seyretsek doyamayacağımız 3-3'lük 90 dakika hafızalardan silinebilir mi? Elbette hayır. Ama bunların hiçbiri Fenerbahçe'yi yukarıya taşımaya yetmedi. Neyse o günler geride kaldı diyelim, bugüne bakalım ve yeni bir sayfa daha açalım. Senaryo aynı. Yine ŞampiyonlarLigi.. Yine güçlü takımlar. Yalnız dikkat ediyorum Fenerbahçe, kuralarda devamlı şampiyonları çekiyor. Bu bağlamda bakarsak Fenerbahçe'nin her daim şampiyonlara toslamasını biraz da kura talihsizliği olarak yorumlamak gerekiyor kanaatindeyim. Inter güçlü takım ve büyük bir marka. Eksikleri var ama bunlar onlar için önemli değil. 34 kişilik kadroda 20 civarında yabancıları var. Geçen sezon SeriA'yı sadece tek mağlubiyetle kapatmış, gücü tartışılmayacak, oturmuş bir ekip. Fenerbahçe de iyi takım ve iyi futbolculara sahip. İllaki kazanmak şart diyerek enayi gibi saldırmadan önce, (Onların da yapacağı gibi) rakibe boş alan bırakmadan oynayarak, sahanın her yerinde bölgeler arasında fazla boşluk bırakmadan presi koyabilirsek dengeyi sağlayabiliriz. Teknik ayaklarımız iş bitirici yönlerini hayata geçirebilirlerse de bir galibiyet neden olmasın. Yenemiyorsan, yenilmeyeceksin. Puanlar arasında uçurumlar olmamalı. Senin puanın 0, rakibinin 3 olacağına, berabere kal puanın bir bir eşit olsun. Son üç maçımızın ikisi içeride (CSKA,PSV) İşte oralara kadar topladığın her puan kıymetlidir.Yani uzun sözün kısası, bu akşam maç berabere gidiyor diye kimse celallenmesin. Unutulmasın ki karşımızda 6 eksiğini kapatıp yine mükemmel kadro çıkartan bir takım var. Biz hala, "Deniz oynamazsa ne yapacağız" diyoruz. Peki ya bir de onlar gibi 6 adamımız olmasa ne yapacaktık. İşte bu sorunun yanıtı iki takım arasındaki farkı ortaya koyar. Son söz, ayaklar yere basmalı.