İyi haber: Gelecek yıl uzaydayız Meclis'in tatili devam ediyor. Ankara'da siyasetin temposu iyice düştü. Bu fırsattan yararlanarak, Türkiye'nin moralini yükseltecek bir haber verelim: ÖnümüzdekiayTürkiye'deilkkez"UzayKonferansı"düzenlenecek. Ülkemizin gündemi, bir süreliğine de olsa, "bölücü" çekişmelerle kararmak yerine bilimin ışığıyla aydınlanacak.
***
İlk haber UzayKonferansı ama sonraki haber daha da sevindirici: "Türkiyeuzayaçıkıyor." Hem de önümüzdeki yıl. Geri sayım başladı. 2008 yılında ilk Türk yapımı uydu "RASAT" uzaya fırlatılacak. Türkiye ile AvrupaUzayAjansı(ESA) işbirliğiyle gerçekleştirilecek "uzayaçıkış" projesi üzerindeki çalışmaların "hızlandırıldığı" bildiriliyor.
***
ESA'nın Türkiye'deki muhatabı TÜBİTAK. 2 kurum arasında, Eylül2006'da 5 yıllık dönemi kapsayan bir anlaşma imzalandı. Anlaşmaya göre, ESA ile TÜBİTAK eğitim konusunda işbirliği yapacak. Uzmanlarının değişimi için gerekli mekanizmalar kurulacak, ESA tarafından Türk araştırmacılarına yönelik kısa dönemli eğitimler düzenlenecek ve ortak projeler hazırlanacak.
***
Ekim2007'deki UzayKonferansı, bu anlaşma çerçevesinde yapılacak. Konferans bir anlamda "Türkiye'nintestedilmesi" şeklinde geçecek. Çünkü Türkiye bugüne kadar yaptığı çalışmaları, yeteneklerini sergileyecek. Avrupa'da uzay konusunda çalışan üniversiteler, sanayi firmaları ve devlet kuruluşları da toplantıya katılarak Türkiye'nin katettiği mesafe ve işbirliği olanaklarını görüşecekler. Konferanstan sonra uzay çalışmaları yoğunlaşarak sürdürülecek.
***
Bu arada, AvrupaUzayAjansı(ESA) hakkında birkaç not: ESA,17 üye ülkeden oluşan ve bu ülkelerin finansal, entelektüel kaynaklarını kullanarak bir AvrupaUzayProgramı oluşturmaya çalışan ana organizatör kuruluş. ESA2018 yılında Ay'a insanlı uçuş yapmayı, sonra burada bir "Ayüssü" kurmayı planlıyor. Gelecek programları içerisinde "Mars'ainsanlıuçuş" da var Türkiye'nin, ESA ile işbirliğini güçlendirmesi ve uzay çalışmalarında "ileri" başarı göstermesi durumunda, Ay'a ve Mars'a astronot gönderebileceğine dikkat çekiliyor. Görüldüğü gibi, sessizce yürütülen bilimsel çalışmalar, ülkemizin geleceğine ilişkin "büyükumutlar" vaat ediyor. Yeter ki, HacıBektaşVeli'nin deyimiyle "Birolalım,iriolalım,diriolalım"...