Pusuda bekleyen sorunlar
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül "yetkilerinin kısıtlanması"na sıcak bakıyor. Çünkü şu anda Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Almanya Cumhurbaşkanı'ndan daha yetkili. Fiilen "yarı başkan"lık sistemi var. Yeni Anayasa ile bu durum değiştiriliyor. "Yetki"den çok "temsil"e dayalı bir görev kapsamı oluşturuluyor. Soru şu: Gül "sınırlı yetki" ile "etkili bir Cumhurbaşkanı olabilecek mi?"
***
11. Cumhurbaşkanı'nın şansı, iktidarda eski partisinin bulunmasıdır. Bu sayede dış politikada "yönlendirici" olmaya devam edecek. Dışişleri Bakanlığı'ndaki 5 yılın deneyimiyle Köşk'e çıkan Gül, önümüzdeki süreci planlarken özellikle Avrupa Birliği üzerinde etkili bir kulis yapmayı hedefliyor.
***
Bir başka nokta: Yeni Cumhurbaşkanı'nın seyahatlerini büyük uçaklarla yapacağı bildiriliyor. Bu da Gül'ün Özal ve Demirel modelini yeniden uygulamaya koyup iş adamlarıyla beraber dış gezilere çıkacağını gösteriyor. Dolayısıyla yetkileri azaltılmış olsa da etkili bir Cumhurbaşkanı göreceğiz önümüzdeki 7 yıllık süreçte...
***
Çankaya'nın "dış politika" çizgisine gelince... Cumhurbaşkanı Gül, "yıllardır değişmeyen" sorunlara nasıl yaklaştığını "Euro Agenda"nın Avrupa Günlüğü dergisine yazdığı bir makale ile açıkça ortaya koydu. İşte "pusuda bekleyen" dış sorunlar ve Çankaya'nın duruşu:
***
KIBRIS: Ülkemizin Gümrük Birliği bağlamında liman ve havaalanlarını Rum gemi ve uçaklarına açması, ancak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yönelik izolasyonlara son verildiği takdirde mümkün olabilecektir. Kıbrıs sorununun çözüm yeri AB değildir ve olmayacaktır. Çözümün doğru adresi BM'dir AB: Geçtiğimiz Aralık ayında alınan müzakereleri yavaşlatma- karar, ülkemizde derin bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Ama Türkiye bu anlamda yine bir "ilk"e imza atarak, AB'nin süreci yavaşlattığı konularda müzakere fasıllarını gerekirse kendisi açıp kapama kararı almıştır. Türkiye'nin kaybedecek vakti yoktur ve reform sürecine ilişkin siyasi kararlılığımız tamdır. ERMENİSTAN: Ermenistan'a Türk ve Ermeni tarihçilerinden oluşacak ve 1915 olaylarını sadece iki ülkenin değil, üçüncü ülkelerin arşivlerinde de araştıracak bir Ortak Tarih Komisyonu kurulması yönünde yapılan açılım, önemli bir kilometre taşı olmaya devam etmektedir. IRAK: Ülkenin kuzeyinde mevcut olan PKK-KONGRA-GEL terör örgütüne karşı yürütülen mücadelenin başarıya ulaşması için dışarıdan sağlanan her türlü imkan ve desteğin kesilmesi Türkiye bakımından hayati önemdedir. Bu hususta Irak ve ABD'yle yürüttüğümüz işbirliğinden somut sonuçlar almayı bekliyoruz. Terör bir vebadır ve içinde barındığı her bünyeyi zamanla zehirlediği unutulmamalıdır...
***
Gül'ün bu değerlendirmeleri "Türkiye'nin Cumhurbaşkanı değişti, dış politikası da değişebilir" beklentisi içerisinde olanlara hatırlatılır...