Tarifi olmayan bir mutluluğu yaşamak üzeresiniz. Bugün minik yavrunuzu kucağınıza alacak ve annelik yolunda yaşadığınız tüm sıkıntıları unutacaksınız... Hayatınızın anlamı artık değişti....
Uzun uğraşlar sonunda hamile kalmayı başardınız ve 9 aylık gebelik sürecinin sonuna geldiniz. Şimdi artık yavrunuzu kucağınıza alma zamanı. Bunun için biraz daha çaba göstermeli, dişinizi sıkmalısınız. Çünkü yavrunuzla bugün tanışacaksınız. Yattığınız doğum masasında bunları düşünerek kendinizi rahatlatmaya çalışmalısınız. Öncelikle, korku ve paniği bir kenara bırakıp, yaklaşık 1 saat sürecek zamanda doktorunuzun sözünü dinleyin... 'Peki nasıl doğuracağım?' diye kendinize soruyorsanız, işte yanıtı...
PANİK OLMAYIN Rahim ağzı tam olarak açılmış (10 cm) ve sizin ıkınma hissiniz gelmişse doğumun ikinci evresi başlamış demektir. Güçlü kasılmalarına artık siz de kendi çabanızı katarak bebeği dışarı itebileceğiniz için daha uygun bir döneme girmiş olursunuz. Ikınmak zor gelebilir. Ancak ebe ya da doktor size doğru pozisyonu bulmanız ve nasıl ıkınacağınız konusunda yardımcı olacaktır. En çok ıkınmanız gereken alanlarda da sizi uyaracaklardır. Acele etmemeli, paniğe kapılmamalısınız. İkinci evre, ilk doğumda yaklaşık 1 saat sürer. Bebeğin başı artık rahim ağzına iyice yaklaşarak pelvis tabanına dayanmıştır. Doktor başın oluşturduğu şişliği görebilir. Az sonra, her sancı ve kasılmayla biraz daha ilerleyen bebeğin başı da görülecektir. Ancak bebek, sancı geçerken biraz geri çekilir. Bu gayet normal bir olaydır kaygılanmayın... Bebeğin başı görülmeye başladığında doktor ya da ebe sizden artık ıkınmamanızı isteyecektir. Çünkü baş birden bire çıkarsa doğum yolunda yırtıklar oluşabilir. Gevşeyin ve kesik kesik soluklanın. Genellikle ilk doğumlarda ya da bebek iri ise, yırtığı önlemek için vajina girişinin altına makata doğru bir kesi yapılır. Bebeğin başı vajinayı iyice gerdiğinde biraz canınız yanabilir, ancak bu kısa sürecek ve doğumdan sonra yerini hafif bir uyuşma alacaktır.
VE MUTLU SON... Baş genellikle bebeğin yüzü yere bakar konumda doğar. Ebe ya da doktor hemen göbek kordonunu kontrol ederek bebeğin boynuna dolanıp dolanmadığına bakarlar (dolanmışsa, vücut doğunca kordon kolayca kaydırılıp kurtarılır). Daha sonra bebek, başını, yüzünü annenin bacaklarından birine bakacak şekilde çevirir. Bu sırada gözleri, ağzı ve burnu temizlenir. Gerekiyorsa üst solunum yollarında kalan sıvı bir tüple emilerek alınır.
KARNINIZA YATIRIN İzleyen birkaç sancıyla bebeğin vücudu da kayarak çıkar. Ebe ya da doktor bebeğin kordonunu kesmeden önce, onu koltuklarının altından tutarak karnınıza yatırabilir. Bebeğiniz biraz morarmış gibi görülebilir. Cildi verniks denen yağlı madde ve kan ile bulaşmış olabilir. Büyük bir olasılıkla ağlıyordur. Solunumu iyi ise onu tutup bağrınıza basabilirsiniz. Doğumdan hemen sonra kalçanızdan yapılacak rahmi kasıcı bir iğne ile rahim tepki göstererek plesantayı atar. Bu sırada ebe ya da doktor bir elini karnınızın üstüne koyar ve öbür eli ile yavaş yavaş kordonu çekerek plesantayı çıkarır. tüm sıkıntıları unutacaksınız... Hayatınızın anlamı artık değişti...