Köprüdeki adam Köprüdeki adam
Sabah'ın ilk ışıkları yeni vurmuş İstanbul'un yüzüne. Galata Köprüsü yorucu bir güne uyanırken, göğüs üstünde tek tük ayak sesleri... Başlayan günün gençliğine, tazeliğine aykırı bir yorgun adam... Yürüyor az ötede. Bir elinde belli ki yaşamda tutunacak tek dalı olan bağlaması var. Diğerinde muhtemelen içi 2 mintan, 1 kötü pantol, belki eşine, çocuklarına, sılaya ait birkaç da soluk fotoğrafla dolu bir çanta taşıyor. Önüne, ileriye değil de yerlere doğru bakışı; hüzün, umarsızlık, özlem sacayağının başını ağırlaştırıp, 'ağır başlı' edişinden mi acep?..