Veda!
Birine veda etmek! Ya da "hoşçakal" demek! İşin gerçeği pek de beceremediğim bir şey. Ama hayat böyle işte sevgili okuyucularım. O gün geldi çattı. Bendeniz "Takvimailesi"nden ayrılıyorum artık. Sizinle 1 yıl boyunca bu köşede birlikte olduk. Kimi zaman sizi güldürmeye çalıştım. Kimi zaman da düşündürmeye! Belki kimi zaman da saç baş yoldurdum. Ama olsun be dostlarım. Sizi bilmem, ama benim için güzel günlerdi. Samimi, dürüst ve içten sohbetlerin döndüğü bir köşeden size seslenmeye çalıştım. Fikir farklılıklarımız hiç mi olmadı? Tabii ki oldu. Olmalıydı da. Bizi biz yapan bu değil miydi zaten? Fikirfarklılıkları. Çünkü insan bazen kendi tanıdık düşüncesinden bile sıkılabiliyor. Farklı fikre sahip birinin düşüncesine ihtiyaç duyuyor. İşte ben bu olmaya çalıştım. Farklı fikre sahip bir dostunuz! Lafı uzatmanın anlamı yok. Zaten bu yazıyı yazmak da geçmiyor içimden. Çünkü içim acıyor. "Hoşçakalın!" demekten hoşlanmıyorum. Ama bugün demek zorundayım: "Hoşçakalın!" Yine her "Sabah!" nice yeni günlere "Günaydın!" dememiz an kadar yakın. Allahaısmarladık!