Ambulansta seks alemi adeta film gibi 5AğustosPazar gecesi... Yani önceki gece... AzönceFenerbahçeBeşiktaş'ı yenmiş, SüperKupa'yı almış. Maçı televizyondan izlemiş, sevinmişiz. Bu coşkuyla uykudatutmaz şimdi beni. Ne yapayım? Sokağa çıkayım.
DELİDİREKSİYON Kendimi gece İstanbul'ununserüvenperestkollarına atayım. Yanıma kameramı, fotoğraf makinemi, telsizimi de alayım, olur a bir iş çıkarsa toparlayayım. Saat 01.00 suları. İşte yollardayım... TaksimMeydanı'nı turlamaca, TarlabaşıBulvarı' na göz atmaca, Aksaray tarafına direksiyon kırmaca. Ne tuhaf. Yaprak kıpırdamıyor kentte. Telsizim dilsiz, sokaklar sessiz, ahali takatsiz. Süklüm püklüm bir karanlığın içinde yüzüyorum sanki.
NEDÜRTTÜBENİ? Aslında fırtına önceleri misali, tekinsizlik emaresidir bu haller. Burnuma bir iş kokusu geliyor ama ne?.. Az sonra SirkeciMeydanı'ndayım. Dosdoğru gidip, Cihangir cenahına, ikametgaha seyretmeliyim. Bir şey dürtüyor içimi, U dönüşü yapıp sahil yoluna giriyorum yeniden. Cankurtaran,Kumkapı,Yenikapı derken, Samatya'ya geldim bile. Bilenler bilir. Sahil yolunda isteyen dursun dinlensin, motorun yağına suyuna baksın diye sağlı sollu cepler vardır.
DEMLİKÇİBABA Oralarda korsan çaycılar zuhur eder gece çökünce. "CanCan,Koreli,DemlikçiBaba" türünden garip isimler takarlar kendilerine. Sur yıkıntıları arasında zulalaşan tezgahta çay kahve pişirip, askılık marifetiyle hizmet ederler isteyene. Kör siyahlığın bezediği bu cepler, kimi zaman da hercai,hovarda,kaçaketerbabı yurttaşların sığınma mekanıdır. Ancaaak. Onyıllardır bu son dediklerimin feriştahına alışkın gözlerim bile fal taşı oluyor o manzarayı görünce. Adamınartıknasılgözüdöndüyse,ambulanslagelmiş,parketmişoraya... Devamı yanda...