Süreci doğru izleyenler de var
Anlaştığımız bir nokta var, Tanrı'ya şükür. Herkes demokrasi istiyor, hiç kimse de kriz istemiyor. Peki, kriz olacak mı olmayacak mı? TheTımes'ın seçimlerden bir hafta önce yayınladığı başyazıya şöyle özetle bir göz atalım, sonra kararımızı verelim, olmaz mı? İştie o yazıdan satır başları:
***
Türkiye genel seçimlere hazırlanırken, ülkeye kargaşa havası hakim. Bu kargaya henüz krize dönüşmüş değil. Ordunun cumhurbaşkanlığı seçiminde taraf olduğunu beyan eden nisan bildirisine rağmen, ne tanklar sokağa döküldü ne de şeriat isteriz diye kitesel gösteriler yapıldı. Atatürk'ün Osmanlı sonrası Türkiye için çizdiği laik vizyon derinlere kök salmış durumda. Koyu müslümanlar da dahil, Türklerin büyük çoğunluğu dinin kişisel bir mesele olduğuna inanıyor. Ve Tayyip Erdoğan liderliğindeki AKP de tüm İslamcı eğilimlerine rağmen bu görüşü paylaştığında israr ediyor. Bu nedenle seçimleri, Atatürk devrimlerinin koruyucusu güçlü Türk ordusu ile Din-siyaset ayrılığına son vermek gibi bir gizli gündeme sahip İslamcılar arasındaki mücadele gibi değerlendirmek yanıltıcı. Yine de bu kampanyanın en önemli, en kutuplaştırıcı, ancak en az öne çıkan teması, bu seçimlerin Türkiye'nin kimliğini etkileyeceği, Batı ve İslam dünyası ile ilişkilerini tanımlayacağı hissiyatı. (...)
***
AKP iktidara geldikten sonra Batı'yı alarma geçirecek bir şey yaşanmadı. Erdoğan'ın reformları övgü topladı. Türkiye ekonomik açıdan gelişti, enflasyon düştü, milli gelir ikiye katlandı, ülkeye yabancı sermaye yağdı. Ne var ki partinin asıl gündemine ilişkin şüpheler dinmedi. Liberal aydınların 'piyasa köktendincileri' yaftasın yapıştırdığı muhafazakar, milliyetçi ve dindar, daha az Avrupa yanlısı olan seçkinlerin siyasi ağırlığının artması karşısında bir sıkıntı var. Muhalefetin zayıflığı da İslamcıların alevlenmesine ilişkin korkuları iyice arttırdı.
***
AKP bu seçimleri, muhalefetin kendi içinde yaşadığı hırgürler ve Avrupa'nın sırt çevirdiği, ABD'nin de ihmal ettiği Türkiye'nin Batı Asyalı kaderini takip etmekten başka seçeneği kalmadığına dair gitgide yerleşen hissiyat nedeniyle kazanacak. Fakat Türkiye'nin hala en güvenilir kurumu olan orduya duyulan saygı sebebiyle, AKP şu anki üçte ikilik çoğunluğundan mahrum kalabilir. Seçimden ne sonuç çıkarsa çıksın, Erdoğan cumhurbaşkanlığı konusunda uzlaşmaya gitmeli. Avrupalılarsa, hepsi de birbirinden tatsız hatta tehlikeli olabilecek sonuçlara karşı artık uyanmalı. (Başyazı, 16 Temmuz 2007)