Dünya devi 2 markaya meydan okuyan Derbi'nin genç patronu Abdurrahman Cansu'nun hedefi, yılda 150 milyon dolar ciro yapmak...
***
Yerli sanayinin Don Kişot'uyuz
Yılda 750 milyon adet Derby tıraş bıçağı üreten ve 48 ülkeye satan Azmüsebat'ın genç patronu Abdurrahman Cansu, teknolojileri ve yatırımlarıyla dünyadaki iki önemli markaya meydan okuyor.
Türk sanayisinin patronaj yapısı özellikle aile şirketlerindeki üçüncü kuşaklar sayesinde değişiyor. Öngörüleri daha kuvvetli olan, dünyadaki ekonomik ve siyasi gelişmeleri yakından takip eden, daha fazla okuyan ve çalışan yeni nesil genç patronlar, risk alma konusunda da babalarından daha cesurlar. Öğrenimlerini ABD veya Avrupa'da yapıyorlar, en az iki yabancı dil biliyorlar, küresel ekonomiden korkmuyorlar, üretime, satışa, ihracata ve Ar-Ge'ye önem veriyorlar. Ama milli ruhtan asla vazgeçmiyorlar. Bu sayede hem işlerini büyütüyor hem de rekabet sahalarını genişletiyorlar. Bu isimlerden biri de tıraş bıçağında dünyaya meydan okuyan Abdurrahman Cansu. 80 yıl önce Konya'da doğan Azmüsebat şirketinin üç genç patronundan biri olan Abdurrahman Cansu, şirketlerini kardeşleriyle birlikte küresel ekonomi kurallarına göre işlettiklerini söylüyor.
HASSAS BİR SANAYİ "Biz başarıyı iş merkezlerinde değil, Tahtakale'de yakaladık. Derby ismini dünyaya duyurduk. Tahtakale, Cenevizliler ve Venedikliler'den gelen bir heyecanı barındırır. Türk ticaretine ve sanayisine hâlâ Tahtakale enerji verir" diyen Cansu, buradan dünya devleri Gillette ve Wilkinson'a meydan okuyor. ABD'de eğitimini tamamladıktan sonra ülkeye dönen ve dümenin başına geçen 35 yaşındaki genç patron, "Tıraş bıçağı çok hassas bir sanayidir. Kaliteli çelik, ihtisas, teknoloji, sert rekabet ve hayatiyet gerektirir" diyor ve ekliyor: "Azim ve sebaat bizim şirketimizin ismidir."
75 MİLYON DOLAR CİRO Yılda 750 milyon adet Derby markalı tıraş bıçağı ürettiklerini ve 48 ülkeye sattıklarını belirten Cansu, rekabet konusunda da oldukça iddialı: "İki teknoloji devini devirmek üzereyiz. 40 milyon dolarlık yatırımın karşılığında yılda 75 milyon dolar ciro yapıyoruz. 3 yıl sonra yılda 150 milyon dolar ciro hedefliyoruz. Yerli sanayinin Don Kişot'u biziz."
TOKAİ DE ONLARIN Tıraş bıçağı dışında Tokai çakmaklarıyla da tanınan firmanın yetkilileri en çok milli sanayi refleksinin korunmasını istiyor. "Tıraş bıçağında taklit olmaz, insan yüzü önemlidir. Ucuzluk rekabeti zordur. İnsan sahteyi denemez, güvenmediği bıçağı kullanmaz. Bu yüzden Ar-Ge'ye çok önem veriyoruz" diyen Cansu, "Küresel ekonominin iki dev firması ile bizim Ar-Ge'miz yarışıyor" diyerek de araştırma ve geliştirme konusunda ne kadar önde olduklarını anlatıyor. Cansu ayrıca şunları söylüyor: "Dünyada önde gelen beş tıraş bıçağı teknolojisinden birisi bizimki. Bu başarıyı 10 yılda yakaladık. Kendi tıraş bıçağımızı üreterek de kimseye bağımlı olmadığımızı gösteriyoruz." Şirketlerinin bir aile şirketi olduğunu ve amcaları Bekir Cansu ile Genel Müdür Cihat Borçbakan sayesinde özellikle bu noktaya geldiklerini vurgulayan Cansu, "Kalitemiz dünyaca tanınıyor. Çünkü bu sektörde hata, deneme olmamalı. Ciddi teknolojik yapıya sahip olmamız bizim gurur kaynağımız" diye konuşuyor.
ALTIN KULELERİMİZ YOK Kaliteyi ucuza sattıklarını da belirtmeden geçemeyen genç işadamı, "Türkiye'de piyasa lideriyiz. Derby'den sonra erkeklerin tıraş masrafı kalmadı" diyor. Tahtakale konusunda ilginç yorumlar da yapan Cansu, bakın Türkiye'nin kalbinin attığı yerden nasıl bahsediyor: "Tahtakale baba yadigârı. İşimizi altın kulelerden yönetmiyoruz. Burası Türkiye, doğu kültürüne sahip bir bölge olduğumuz için insanlara 'Aslanım, kaplanım' demezseniz, kendilerini muhatap almazsanız, dinlemezseniz zararlı çıkarsınız. Bu yüzden Tahtakale'de ticaretin tam kalbindeyiz. Teknolojide üstünüz, mütevazı olmamıza gerek yok. Bu yüzden firmalarımızda ve reklamlarımızda Türk bayrağını gururla taşıyoruz."