Türk basınında merhamet sorunu AKP seçimleri ezici bir üstünlükle kazandı. CHP-MHP toplamını bile geçti. Oylarını yüzde 12 oranında arttırdı. Bu realiteyi kabul etmek ve buna göre tavır, düşünce ve davranış geliştirmek yerine Meslektaşlarımızın kimi dalga geçmek için, kimi kişiselegosunu tatmin etmek için, kimi de AKP'yayardıkçılıkolsun diye, günlerdir abes bir tartışmayı körüklemekte. Seçim tahminlerinde kimler yanılmışmış! Kimler kafadan atıp tutmuşmuş! TarhanErdem önünde saygıyla eğilme zamanıymış! (Sanki bilimsel araştırma yapmak ve isabetli sonuç öngörmek, başarılı ama normal bir iş değilmiş gibi
***
Zibidiliği gazetecilik zannedenlerden biri de, kendince pek parlak zannettiği Abuk bir öneri getiriyor. Tahminde yanılanlar gazetelerinden atılsın! Bunlar demokrat kisveli faşistlerdir. Bilmezler mi yoksa gazeteci de yanılır, hata eder. Yanılmak, doğaldır. Erdemsizlik değildir. Erdem, yanıldığını açık yürekle kabul etmektir. Erdemsizlik ise gerçekliğe rağmen kıvırtmaktır.
***
Gazetecinin yanılmamak gibi bir metafizik üstünlüğü yoktur, olamaz da.
***
Nereden ve nasıl türetildikleri bilinmeyen bu zevatın, basına hizmet etmek gibi sahici bir niyetleri varsa eğer... Şimdi artık iki noktaya dikkat çekmeleri beklenir. Birincisi, dürüst ve ahlaklı kalemler tarafından yıllardır altı çizilen, medyadaki genel kirlenme. İkincisi de, yüzde 46 ile iktidara gelecek AKP'nin basın üzerinde estirebileceği baskılara karşı uyanıklık geliştirme.
***
Bunları hiç gözönüne almayıp, meslektaşlarını seçimleri iyi tahmin edemedi diye suçlayanlara, politik dönüşüm ve devinimlere spor toto skoru, İddaa mesabesinde yaklaşanlara söyleyecek sözüm olmaz. Bildikleri gibi oynasınlar. Ama lütfen: Bilhassa dini hassasiyetlerle iktidar yürütülen bir dönemde, televizyonlarda nasıl olup da beş vakit magazine devam edildiğine, en müptezel programların yaygınlaştığıne, binlerce basın çalışanı boğaz tokluğuna talim ederken sıradan magazincilerin yüzbinlerce doları nasıl alabildiğine kafa yorsunlar.
***
Bütün bu temel sorunlara kafa yormak kendilerine ağır geliyorsa, daha basit ve sade bir yol daha önerebilirim. İnsan olmayı denesinler. Meslektaşlarının işsiz kalmasından, baskıya uğramasından üzülebilmeyi denesinler. Bir miktar merhamet bunun için yeter de artar bile!